-Cumada imam hutbeye çıkmak üzere iken içeri giren kimse, oturup bekler. Kılamadığı ilk sünneti de, Cumanın farzını kıldıktan sonra kılar. Şayet imam henüz hutbeye çıkmak üzere ayağa kalkmamışken gelip de sünnete başlamışsa, acele ile iki rek'at kılıp o anda başlamış olan hutbeyi dinler. Şayet hutbe ikinci rek'atı kıldıktan sonra başlarsa, bu defa sünneti acele ile 4 rek'ata tamamlamak gerekir.
-Cuma namazı kadınlara ve misafirlere farz olmadığı halde, camiye gidip kılsalar, öğle namazı yerine geçer. Ayrıca öğle namazı kılmaları gerekmez. Nitekim gayr-i müslim memleketinde (dâr-ı harb) olanlar için de durum aynıdır. Kendilerine cuma farz olmadığı halde toplanıp kılsalar, bu namaz öğle yerine geçer.
-Cuma namazı kılmayan kimselerin, öğle namazını cemaatle kılmaları mekruhtur. Ayrıca Cuma namazı kılmayan kimseler, öğleyi kılmayı Müslümanların Cuma namazını kılmalarından sonraya bırakmalıdırlar. Bu sünnettir. Bir beldede Cuma kılınmadan evvel, Cuma kılamayan kimselerin öğle namazlarını kılmaları mekruhtur.
-İmama teşehhüdde veya sehiv secdesinde yetişen kimseler, imam selâm verdikten sonra, kılamadıkları rek'atları tamamlarlar.
-Cuma namazının kırâeti sesli yapılır. Aynen sabah namazının farzı gibi kılınır.
-Cuma namazına yetişmek için abdest almaya vakit bulamayan kimse, hemen teyemmüm edip de namaza yetişeyim diyemez. Çünkü Cumayı kaçırsa, yerine öğle namazını kılabilir. Ama bayram ve cenaze namazları böyle değildir. Onlara yetişmek için vaktin darlığından dolayı teyemmüm yapabilir. Zira bu namazların geçmesi halinde yerine geçecek başka bir namaz yoktur.
-Namazı bozan şeyler Cumayı da bozar. Ayrıca Cuma kılınırken öğle vaktinin sona ermesi de Cumayı bozar.
Sorularla İslamiyet