Diğer namazlarda yalnız bir ezan okunmasına karşılık Cuma namazlarında iki ezan okunur. İkinci ezan, Cuma'nın sünnetinin kılınmasından ve imamın minbere çıkmasından sonra, hutbeden önce okunur. İlk ezanın minareden okunmasına karşılık, ikinci ezan cami içinde okunur. Bu nedenle bu ezana "iç ezan" da denir.
Hz. Peygamber (asm) ile Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer dönemlerinde Cuma namazlarında da diğer namazlarda olduğu gibi tek ezan okunurdu. Hz. Osman, halifeliği sırasında cemaatin çoğalması ve bazı kimselerin hutbeye yetişememesi nedeniyle evinin üzerinden bir ezan daha okunmasını emretti. Böylece ilk ezanı duyanların camide toplanmaları ve hutbeye yetişmeleri sağlandı Hz. Osman'ın bu uygulaması daha sonraki dönemlerde gelenekleşti. İsnaaşeriyye mezhebinin bid'at olarak niteleyip haram saydığı iç ezanın meşrutiyeti hakkında Sünnî Mezhepler arasında bir tartışma görülmez. Fakat bu ezanın Cuma'nın haram vaktini belirleyip belirlemediği konusunda farklı görüşler öne sürülür
Kur'an'ın "Ey iman edenler, Cuma günü namaz için çağrıldığınız zaman Allah'ı anmaya koşun, alış-verişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır" (el-Cum'a, 62/9) buyruğunca Cuma ezanı ile namazın bitimi arasındaki süre içinde herhangi bir ticari ya da başka bir sözleşme yapılması haramdır. Tüm mezhepler bu konuda görüş birliği içindedirler. Ancak Cuma için iki ezanın okunması, ayette sözü edilen "çağrı"nın hangi ezan olduğu konusunda iki görüşün ortaya çıkmasına neden oldu
Hanefî bilgilerin bazılarına göre alışverişin tahrimen mekruh vaktini belirleyen "çağrı" ilk ezandır. (ibn Âbidin, Reddü'l-Muhtâr, V, 101). Bazı Hanefi bilginleri imamın Hutbeye çıktığı ve önünde iç ezân okunduğu vakit, alışverişin yasak olduğu vakittir demişlerdir. (Kâsânî, Be'dâyîu's-Sanâyi, I, 269) Âyetteki "çağrı"dan (nida) maksat duyurudur (i'lâm). Cuma duyurusu ilk ezanla yapılmış olduğu için "Allah'ı anmaya koşun, alışverişi bırakın" buyruğuna uymak gerekli olur. Bu nedenle ilk ezanla birlikte tüm sözleşmelerin yapılması tahrimen mekruh olur. Cuma vaktinde alışveriş ve diğer muamelelerin yapılmasının yasaklanma nedeni, bunların insanları Cuma namazından alıkoymasıdır. İç ezanın yasak vaktin belirleyicisi kabul edilmesi durumunda birçok insanın hutbeye yetişmesi tehlikeye düşecektir. Nitekim ilk ezanın konuluş gerekçesi de bu tehlikedir.
Mâlikî, Şafiî, Hanbelî ve İsnaaşeriyye mezheplerine göre ilk ezan yasak vaktin belirleyicisi değildir. Bu görüşün başlıca dayanağı, ilk ezanın Hz. Peygamber zamanında olmamasıdır. İlgili ayetin tefsirinde İbn Ömer ve Hasan Basri'den gelen, "İmam minbere çıktığı ve karşısında ezan okunduğu zaman halk Cuma için çağrılmış olur" rivayeti ve benzeri haberler de bu görüşün diğer delilleri arasında yer alır. Ancak bu yasaklama yalnız Cuma namazı ile yükümlü olanları kapsamına almaktadır Cuma namazı kılmakla yükümlü olmayan kadın, çocuk yolcu ve gayr-i müslimler kendi aralarında cuma vaktinde alışveriş yapabilirler (ibn Âbidîn, Reddü'l Muhtâr, V, 101)
Sorularla İslamiyet