Bu rumûz da ne ola? “Zâten, Türkçemiz herkesin kendi ilgilendiği alanlarda yakıştırdığı sayısız kısaltmalarla dolu; bir de sen mi ekleyeceksin!” diyeceksiniz. Haklısınız. Maksadım kafanızı karıştırmak değil. Dikkatlerinizi çekmek için böyle bir kısaltma yakıştırdım. Efendim, başlığımız aslında “Dünyâyı Islâh Projesi”dir. Ama, modaya uyarak, şimdilerde en ciddî müesseselerin yaptığı gibi, esrârengîz ve alicengiz olsun diye böyle yazdım.
Bu proje aslâ, “toplum mühendisliği” filân değil; yalnız kendi dünyâmı düzeltmek için, şahsî ve ferdî bir çalışma taslağıdır. Ülkemizin hayâtî mes’eleleri için T.B.M.M. tarafından Anayasa ve Kānûnlar muvâcehesinde kurulmuş bulunan, anlı – şanlı müesseselerce, kendi faâliyet sâhaları dışında tasarlanan “eylem planları” ile ilgisi kat’iyyen yoktur…
Planımın gāyesi: Allah tarafından bana verilmiş bulunan bir takım duygularımı aklımın, kalbimin ve rûhumun hassâsiyet gösterdiği konulara yönlendirmek ve harekete geçirmektir. Bunun için de, “beni günahlara sürükleyen hareketlerin sorumlusu” olarak gördüğüm şeytanıma, “Allahu Teâlâ’nın emirlerine değil, şeytanın vesveselerine uyarak cehenneme yuvarlanmama vesîle olacak olan” nefsime, “Cenâb-ı Hakk’ın fıtrat kānûnlarına riâyet etmeyen anarşist ve terörist” hayvânî duygularıma A.K.R. (Akıl, Kalb, Rûh) ‘un görüşleri doğrultusunda yön vermek maksâdıyla bir dizi karar almış bulunuyorum.
Planımın esasları da: Duygularımı, AKR’un hassâsiyet gösterdiği konularda kendi çizgisine getirmek, AKR hakkında yanlış fikirlerin gelişmesine mâni’ olmak ve AKR içinde fikirde ve eylemde birlik ve berâberliği sağlamak olarak özetlenebilir.
Bu amaçların hayâta geçirilmesi esnâsında; şeytan, nefis ve hevâ ile çatışmaya girilmemesi ve onların işlerine müdâhale ediyor görüntüsü verilmemesi gereklidir. Bu durumu te’mîn için de: bâtinî ve zâhirî duygularım üzerinde kamuoyu oluşturma gücüne sâhib olduğuna inandığım bilgi kaynakları, hüküm organları, ulaştırıp yayma vâsıtaları, san’at ve tefekkür vesîleleri ile yakın temasta bulunmak lâzımdır. Onların AKR ile aynı paralelde hareket etmeleri sağlanmalıdır.
Bu projenin uygulanması sırasında, hedeflerin gerçekleştirilmesi zamânında yapılacak işler: faâliyet, yöntem, işlem makāmı, koordine makāmı başlıkları altında ele alınmıştır. Fakat, hedef aldığımız grupların derin sırlarımıza vâkıf olmalarını önlemek açısından, bu bölümleri şifreleyip alfa, beta, gama, delta şeklinde ifâde etmek ihtiyâta muvâfıktır.
Tatbîkātımın merhaleleri, finansmanı, uygulama tâkibi sorumlusu gibi ayrıntıların, bir takım nâdanlar tarafından muhâlif cepheye sızdırmaları ihtimâline binâen, şimdiden bir açıklama gereği de duymuyor değilim: “Şu anda, kafa kayıtlarımda, üst makāmım tarafından onaylanmış böyle bir resmî belge bulunmamaktadır. Bu konuda havada, suda, toprakta dolaşan bir takım rivâyetler tamâmen uydurmadır. Aslı, faslı yoktur. AKR’un sonsuza kadar korumak ve kollamakla görevli olduğu bedenimi yıpratmak için bâzı çevreler tarafından uçurulmuş ucuz balonlardır. Bunların yakın zamanda sönmesi veyâ patlaması kaçınılmazdır. Telâş edilecek bir şey yoktur. AKR’um böyle şeylerden etkilenmeyecek kadar güçlüdür.”
Tabiî, şu boyunduruk altına almaya çalıştığım süflî duygularımın hürriyet nâmına yaptıkları ve yapacakları sizleri fazlaca ilgilendirmiyor olabilir, sayın okuyucu! Çünkü, onlar benimdir ve benim vücûdumundur ancak…Onlara gerekli terbiyeyi vermek, istediğim çizgiye çekmek kimin vazîfesidir? Dışarıdan dayatılmaya çalışılan bir takım projelerin bana ne kadar zararlı olduğunu sizler mi bileceksiniz, ben mi bileceğim?!. AB, BOP, TOP, HOP HOP ve emsâli nice senaryo ile beni benden kapmak isteyen iç ve dış kötülere bırakılacak pabuç bizde yok! Sizde var mı?
Şimdi, sizler bekleyin. Şu tasavvurlarımı hayâtımda tatbîk edeyim. DIP bana fayda verirse, projemi sizlerle paylaşacağım, hem de bedâva; söz! O zaman, bütün ayrıntılarını dosta – düşmana açıklamak da boynumun borcu olsun…