Ariflerin hayat hikayelerinden süzülen ortak derslerden birisi de, “ötekilik” denilen halin kimi zaman ne kadar da faydalı olabileceği üzerinedir.
Zaten, kendini/kendinden olanı kayıran vicdan yoksunu hemen her söylem ve eylemin de günbegün gözümüze idhal ettikleri bir gerçekliktir ki; ötekiliği tatmak, tam da muhtaç olunan merhemdir kimisine!.
Nitekim damdan düşme acısını bilmeyenler arasında kalan Nasreddin Hocamızın yanına illa da damdan düşen birini istemesi bundandır mesela. Çünkü ‘tatmayan ne anlasın!’ ızdırabıdır o an konuşan. Çünkü farkındadır ki o arif ruh; ancak damdan düşen anlayacaktır bu acıyı yok saymanın, küçük görmenin, hakir bilmenin nasıl da kırıcı, kahredici, gönül koyucu yaralar açacağını insanlara.
Ve bundandır işte, damdan kimseler düş(ürül)mesin/düşenler hor görülmesin diye çabalayanların, 'kendi damlarından düş(ürül)enler' arasından çıkmaları en çok da..
Hatta belki, "Vatanında milliyetçi-muhafazakarı, Almanya'da sosyal demokratı" destekleme halindeki arka plan izahıdır bu biraz da!
Yani bu, ancak ötekiliği tadınca, yani illa da 'azını ötekileştirebilecek bir çoğunlukta az olunca' anlamaktır kendi vatanındaki damdan düşenlerin ızdırabını mesela.
Gittiği memleketin milliyetçilerinden rahatsız olup da, o memleketteki ötekileri kollayan kesimleri her desteklediğinde durup düşün(e)bilmektir belki damdan düşenleri/düşürenleri bir kez daha.
Diğer bir ifadeyle, kendi vatan-millet-devlet tanımına biçtiği 'kudsiyetin' o vatanın 'diğer' evlatlarını nasıl ötekileştirdiğini; daha da önemlisi, gelir-geçer beşeri yasalara dayalı o tanımın, geçip-gitmez fıtri yasalar karşısında nasıl da değersiz olduğunu anlamaktır diğerkâm bir vicdanla..
Otuz yılda akan kanın, sönen ocakların, girilen hakların sonunu getirebilmek için atılan adımların değil de, bu konuda tam da o eski halin devamını savunmanın vatanı bölecek asıl tehlike olduğunu izan ve insafla anlayabilmektir 'empatik bir akılla'..
Demem o ki, bu memlekette “ortak vatan kültürüne” geri dönmeyi hedefleyen adımlar ancak ‘İslamcılar’, ‘Kürtçüler’ ve de bunlara destek veren diğer damdan düşmüşlerle atılabiliyor madem; o halde (bir kez daha) Filistin’de Arap, Avustralya’da Aborjin, Ortadoğu ve Türkiye’de Kürt, Almanya’da Türk ve Çin’de Uygur vd. olabilmektir bizi kurtaracak merhem!.
Velhasıl iyidir, kimisi içinse hayli iyidir ötekiliği tatmak, tadıp da 'biraz vicdan yapmak' zorunda kalmak..