''SİZİN ÇOCUKLARINIZ ARTIK BAŞARAMAYACAK''
Türkiye'deki bütün darbelerin arkasında ABD ve CIA var. Bu konuda bir tek Allah'ın kulunda zerre kadar şüphe olduğunu zan etmiyorum. 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbelerinin CIA ve ABD tarafından planladığı ve desteklendiği bugün uluslararası birçok belgede yerini bulmuştur.
Hatta 12 Eylül 1980 darbesinin ardından ABD yetkilileri çok sevinmiş ve ''Bizim çocuklar bu işi başardı'' demişlerdi. Kenan Evren ve Arkadaşları, ABD ve CIA'nın çocukları idi.
15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünün de arkasında hiç bir kimsenin aklında zerre kadar bir şüphe bulunmasın ki, ABD ve CIA var. Terör Örgütü lideri Fetullah Gülen ve O'na kendilerinden geçmiş bir şekilde bağlı olan haşhaşiler de ABD ve CIA'nin emellerine hizmet eden alçaklardır. Bu darbe teşebbüsüne, hamilerinin ve kendilerini himaye eden İslam ve Türkiye düşmanlarının teşvik ve planları ile atılmışlardır.
Zaten Terörist başı Gülen de, kendisinin Türkiye’ye iade edilmesinin tartışıldığı bu günlerde ABD’ye bir çağrıda bulunarak, “Beni Türkiye’ye iade etmeyin. Ben ve arkadaşlarım Batı’nın hizmetindeyiz” diyerek, bu tebaiyeti açık bir şekilde itiraf etti.
Fakat Türkiye artık eski Türkiye değil. Millet intibaha gelmiş; hukukuna ve evlatlarına sahip çıkma olgunluğuna ve iradesine bütünü ile ve her vesile ile göstermeye başlamıştır.
Boşuna çırpınıp durmayın.
Sizin çocuklarınız başaramadı ve inşallah bundan sonra da hiç başaramayacak.
**********
KÜRT ŞEHİRLERİ VE KÜRT KARDEŞLERİMİZ
Doğu ve güneydoğuda yaşayan Kürt kardeşlerimiz, yaşadıkları şehirlerde bu alçak ve şerefsiz darbe girişimine karşı büyük bir ekseriyetle sokaklara döküldüler.
Demokrasi, şeref, haysiyet ve hürriyetlerine sahip çıktılar. Fırsat bu fırsattır deyip devleti ve hükümeti sıkıntıya sokacak en ufak bir tavır ve davranışta bulunmadılar.
Huzur, saadet ve geleceklerinin birlik ve beraberlik ile mümkün olabileceğinin, kaderlerinin Türkiye'nin kaderi ile beraber olduğunun idraki ile büyük bir cesaret ve kararlılıkla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sahip çıktılar ve desteklediler.
Bu manzara bu kardeşleriniz hakkında yapılan propagandanın büyük bir ekseriyetinin yalan ve iftiradan ibaret olduğunu herkese bir kez daha gösterdi.
Bu çok büyük bir imtihandır ve bu şerefli Kürt kardeşlerimiz bundan yüzlerini akı ile ve başları dik bir şekilde çıktılar. Şimdi geleceğe çok daha fazla güven ve huzur ile bakabiliriz.
Helal olsun size aziz kardeşlerim ve hemşehrilerim.
**********
MÜRTED
Ankara’nın Kazan İlçesi’nin yakınlarında bulunan Akıncı Hava Üssü alçak FETÖ’cü darbenin merkez üssü olarak belirlenmişti. Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, teröristler tarafından yakalandıktan sonra buraya getirilmiş. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da eğer bu hainler tarafından ele geçirilmiş olsaydı yine Akıncı Hava Üssü’ne götürülecekti.
Bu Akıncı Hava Üssü’nün ilginç bir hikâyesi var. Ankara Savaşı sırasında Yıldırım Bayezıd’ın bazı komutanları ve askerleri bu bölgede ihanet etmişler ve Timur’un ordusuna iltihak etmişler. Bu ihanetin sonucu bu bölgeye MÜRTED-DİNDEN ÇIKAN ismi verilmiş. Burasının ismi yüzyıllar boyunca hep böyle kaldı. Bir süre önce bu kötü hatıranın izini silmek amacıyla buraya AKINCI ismi verilmiş. Hain FETÖ'cü darbenin merkez üssü olarak buranın seçilmiş olması da, kader-i İlahi'nin bir cilvesi olsa gerekir.
Bu bölgeden bahsederken şu ilginç noktayı da kaydetmeden geçmemek gerekir. Kazan'da yaşayan bazı köylüler, MÜRTED- AKINCI hava üssünden darbeci uçakların kalkmasını engellemek için bir yıllık ürünlerini yaktılar ve UÇAKLARIN havalanmasını engellediler. Ayrıca devletin kendilerine vermek istediği tazminatı da kabul etmediler. Böyle insanlara karşı yapılacak bir darbe başarılı olabilir mi?
TÜRKİYE YENİDEN KURULUYOR
15 Temmuz alçak darbe girişimi, bütün milletimizi derinden sarstı ve yaraladı. Bu süre zarfında hep beraber çok büyük acılar yaşadık. Milletin engin cesaret ve kahramanlığı ile Rabbimizin bariz ve aleni inayet ve himayesi ile bu çok büyük felaketi atlattık.
İnşallah bu büyük şerden, çok büyük hayırlar ve yepyeni bir Türkiye neşv-ü nema bulacak. 2016 yılı bunun için tam bir milat oluyor.
Darbelerin ve anti demokratik müdahalelerin en büyük kaynağı okan Harp Akademileri kapatılıyor.
Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanlıkları, Sivil İradeye, Milli Savunma Bakanlığı'na bağlandı.
Askeri Liseler ve Astsubay Hazırlama Okulları kapatılıyor.
Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve Askeri Hastaneler Sağlık Bakanlığına bağlandı.
Tamamen Milli İradeye bağlı olacak şekilde Milli Savunma Üniversitesi kuruldu.
Başbakan Yardımcıları ile Adalet, Dışişleri ve İçişleri Bakanları da Yüksek Askeri Şurası üyesi oldular.
Bunların her biri çok büyük demokratik adımlardır. Normal şartlarda böyle büyük adımların hükümet tarafından atılması hakikaten çok zordu.
Şimdi "Demokratikleşme" kelimesini ağızlarından düşürmeyenler, bu konuyu da ya görmezden gelecekler veya önemsiz haberler kategorisine alarak geçiştirmeye çalışacaklar. Türkiye çok hayırlı bir yola girdi. Artık önümüz çok daha aydınlık.
Şerden hayır çıkması işte tam da böyle bir şey olsa gerekir.
**********
PROVOKASYONLARA DİKKAT
Bu alçak ve hain FETÖ cuntasının mensubu aşağılık keskin nişancı bir hain, 15 Temmuz gecesi, Boğaziçi Köprüsünün ayaklarından birisine çıkıp gizlenerek çok sayıda vatandaşı öldürdü veya yaraladı. Uzun süre bu aşağılık fark edilemedi. Sonra kahraman bir özel harekâtçı, bu aşağılık haini geberterek cehenneme gönderdi.
Bu örgüte mensup olan bazı teröristler, bu tür suikast ve provokasyonlarda kullanılabilecek şekilde yetiştirilmiştir. “Bize yar olmayan bir Türkiye’nin gereği yok’’ diyerek her türlü tahribatı yapabilecek bir anlayışa sahip olan bu hain örgüt, bundan sonra çok çirkin bazı eylemlere ve tahribatlara yönelebilir.
Alevi-Sünni çatışması ile Kürt-Türk kavgası, Türkiye’ye düşman olan sinsi çevrelerin öteden beri iştahını kabartan ve bunun için çok özel gayretler gösterdikleri alanlar. Çok şükür bugüne kadar bu konuda muvaffak olamadılar. Fakat bu durum İslam düşmanlarının ve hainlerin pes ettiği anlamına gelmez. Bunun için yeni bazı faaliyetlere ve atraksiyonlara başvurabilirler.
Bunun dışında toplumda infial meydana getirebilecek bazı suikastlar ve eylemler, Allah korusun devreye sokulabilir. Özellikle bu gibi sisli günlerde darbeye karşı çıkan bazı kesimleri Hükümet ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile karşı karşıya getirmek için çirkin bazı saldırılar ve ajitasyona dönük bir kısım eylemler de söz konusu olabilir.
İşte bu önemli kavşağı geçebilmek için çok özel ve farklı bir dikkat ve teyakkuz içinde bulunmamız gerekir. Mümin feraseti ve basireti inşallah bize yol gösterecek ve şaşmaz bir rehber olacaktır. Yine de bu konuda hassasiyeti olan bütün STK’lar, gruplar, cemaatler ve bilumum yapılar tam bir ittifak ve dayanışma içinde hareket etmek zorundadırlar.
Provokasyona açık böyle günlerde, ortalığı karıştırmak isteyen fitne ve fesat ehline, karanlık ruhlu ve karanlık yüzlü kişilere dikkat edelim. Tuzaklara düşmemek için çok uyanık olmaya çalışalım. Toplumsal bazı olaylar çıkararak ortalığı karıştırmak isteyen insanlara hadlerini bildirelim ve iğrenç heveslerini kursaklarında bırakalım.
Bu ajan-provokatör kişileri aramıza almayalım ve onları her vesile ile deşifre edelim. Kardeşliği ve sosyal huzuru, toplumun her kesimine bütünü ile yerleştirmeye gayret gösterelim. Bu büyük ve ağır imtihandan da inşallah yüzümüzün akı ile çıkmaya çalışalım.
Parlak ve Nurlu bir istikbale vakar ve güven içinde, aşk ve şevk ile koşalım.