Darbelerin getirdiği

Davut ŞAHİN

Demokrasinin canına okuyan “darbe”lere bakalım:
-27 Mayıs darbesi,
-12 Mart,
-12 Eylül,
-28 Şubat…
İlave olarak
27 Nisan bildirisi!
27 Mayıs, bir başbakan ve iki bakanı sehpaya gönderdi. Kanlı bir tablodur. Hazindir.
12 Mart demokrasinin canına “muhtıra” okurken, 12 Eylül “anarşi” bahane edilerek, demokrasiyi bertaraf etti… 28 Şubat çok profesyonel bir hukuksuzluk örneğiydi. Taraf gazetesinin manşetini görmeyen kalmamıştır, “Bir” maceracının hevesi uğruna ülkede ne dolaplar dönmüş.
Demokrasi hazımsızlığı, bizde darbe kültürünü geliştirdi.
Utanmadan, arlanmadan not yazıp, çetele tutmuşlar.
*
Ses kasetleri bir yandan internet sitelerinde dedikodu malzemesi gibi dört bir yana sipariş ediliyor.
Kim tarafından bilinmiyor.
Bilinen şu ki:
Ülkenin en tepesindeki askerin demokrasi hazımsızlığı çektiği… 28 Şubat’a zemin hazırladığı…
Gazetelerde gördünüz, “Bir” el, madde madde konuyu detaylandırmış.
“Psikolojik harekât dairesi” mükemmel çalışmış.
Dindarlar “sindirilecek” denmiş, sindirilmiş. Hükümet “indirilecek” denmiş, indirilmiş. Ekranlara “yarı cahil hocalar çıkarılsın” denmiş, çıkarılmış.
Asker, Eskişehir’i karış karış fişlemiş. Dernek, sendika, okul, kafe, hastane ve eczaneler hatta “Atatürkçü dernekler bile uygulamadan nasibini almış. Ordunun fişleme yaparken, “suç unsuru” aramadığı da dikkat çekilmiş.
Devletin “askeri istihbaratı” “peruk satan”ları bile fişlemiş?
*
Darbe ve demokrasi iki zıt kutup gibi.
Darbe ülkesinde, çok seslilikten bahsetmek mümkün değil. Milletin değil, azınlığın tahakkümü esastır. Darbe özlemcisi yandaş medya, önce alt yapıyı oluşturur, üstünü de askeri güç tamamlar. Onların borazanlığını yapmaktan şeref duyarlar.
“Darbe”den memnun olan bir ülke var mı? Hangi “darbe” ülkeyi refaha götürmüş? Örnek varsa, gösterin.
*
Demokrasi ile yönetilen bir ülkede en büyük koz seçimdir. Yani hükümet devrilecekse bu seçim yoluyla yapılır.
Demokrasiyi yaşamak “demokrasiyi hazmetmek”le mümkün. Yoksa fertler birbirine nasıl tahammül edecek?
*
Darbeler, demokrasi kültürümüzü ve toplumsal hafızamızı köreltti. Eğer demokrasi kültürümüz gelişseydi, tartışma kültürümüz gelişirdi. Tartışmıyor, kavga ediyoruz.
Bu yüzden “Demokrat misyon” konusunda kafalar karışık.
Ne yazık, “kavgada yumruk sorulmuyor.”

davut@risalehaber.com

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.