Sultan Abdülhamid Han tarafından 1895 yılında yaptırılan Darülaceze, 93 Harbi denilen Osmanlı - Rus savaşında Rumeli'deki Osmanlı topraklarından göç edip İstanbul'a sığınanlara hizmet vermek için açıldı ve o günden bu yana düşkünlerin yuvası olmayı sürdürdü. 1924 yılından 1998 yılına kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyetine devam eden Darülaceze, mahkeme kararıyla İçişleri Bakanlığı'na devredilince İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Kayışdağı'nda yeni bir Darülaceze inşa edildi. Türkiye'nin en büyük bakım ve huzurevi olan İstanbul Darülaceze Müdürlüğünün kapasitesi bin kişi. Sakinlerinin yaşamsal ihtiyaçlarının yanı sıra sosyal ihtiyaçlarını da karşılayan kurum bünyesinde spor salonu, kütüphane, sosyal aktivite merkezi, doğal dinlenme alanları, hobi ve hayvanat bahçesi gibi alanları da barındırıyor.
Müftülük ile koordineli manevi bakım hizmeti
Darülaceze bünyesinde sakinlere sağlanan bir diğer hizmet ise 'Manevi bakım'. Merkezde, İstanbul Müftülüğünün koordinasyonu ile her hafta manevi bakım programları düzenleniyor. Ayrıca dini ve ahlaki sohbet programları, mübarek gün ve gecelerde özellikle Ramazan ayında düzenlenen çeşitli etkinlikler de din görevlilerince yürütülüyor.
Kurumun manevi bakım sorumlusu Hayriye Kara, birimin 8 yıldan bu yana aktif olduğunu ancak çalışmalarının üç yıldır son halini aldığını belirtiyor. İstanbul Müftülüğü ile koordineli olarak yürütülen çalışmalar çerçevesinde 13 ilçe müftülüğünden gelen görevliler, her hafta ve de özellikle Cuma günleri Darülaceze sakinlerini manevi bir atmosfere taşıyorlar.
İlahiler zihinsel engellilerin seçimi
Müdürlük bünyesinde 10 farklı sitede farklı kişilere hizmet veriliyor. Alzheimer hastaları için, zihinsel engelliler için, yatağa bağımlı sakinler için ayrı ayrı bölümler var ve manevi bakım hizmeti hiçbir ayrım gözetilmeksizin tüm sakinlere ulaştırılıyor. Bütün sakinlerin en çok ilgi gösterdiği program Kuran tilavetleri oluyor. Zihinsel engellilerin tercihi ise ilahiler. Alzheimer hastalarının isimlerini dahi hatırlamakta zorlandıkları halde çocukluklarında öğrendikleri kısa namaz surelerini hatırladıklarını belirten birim sorumlusu, zihinsel engellilerin ilahilerin ritmine eşlik etmeye çalıştıklarını ve çok iyi vakit geçirdiklerini aktarıyor.
İstanbul Darülaceze MüdürlüğünüProgramların gerçekleştirildiği ortak alanlara gelemeyecek durumda olanlara tek tek gidiliyor ve katılım gün geçtikçe artıyor. Herkesin son derece memnun olduğunu manevi bakım çalışmaları sırasında özellikle zihinsel engellilerin programları çıt çıkarmadan takip etmesi herkesi şaşırtıyor.
Beyaz örtüler, temiz kokular..
Manevi Bakım çalışmaları kapsamında düzenlenen programlara özellikle kadın sakinler yoğun ilgi gösteriyor. Banyo günlerini Cuma'ya alıp, güzel kokular sürüp, beyaz örtülerini takıp salondaki yerlerini alıyorlar. Programlara katılım kesinlikle zorunlu değil, ancak kendi bakımını yapabilen sakinlerin yaşadığı Güven sitesinde her hafta en az 70 kişi salonda hazır bekliyor.
Programların kurum dışındaki bölümlerinde ise darülaceze sakinlerine türbe, cami, müze gezileri yaptırılırken, kendi yakınlarının mezarlarını ziyaret etmeleri, televizyonlarda yayınlanan dini programlara izleyici olarak katılmaları gibi farklı imkanlar da sağlanıyor. Bazı gönüllülerin Ramazan aylarında sakinleri iftarda misafir etmesi ise yaşlıları çok memnun eden başka bir uygulama. Ramazan ayları boyunca birbirinden farklı iftar ve sahur programlarına katılan sakinler, sponsor olan gönüllüler oldukça umreye gitme imkanı da buluyor.
"Kulağımızın pası siliniyor"
Manevi bakım programlarıyla ilgili görüşlerini aldığımız sakinlerden Mehpare Temel 81 yaşında. 7 yıldır Darülaceze sakini olan Temel, eşi vefat ettikten sonra kendi isteğiyle buraya yerleşmiş. 2 oğlu ve 5 torunu olduğunu söyleyen Mehpare Hanım, “Çok ısrar ediyorlar ama buradan ayrılmaya hiç niyetim yok, hayatımdan çok memnunum" diyor. Orada kaldığı sürece görevlilerin kendisini bir kez bile kırmadığını anlatan Temel, manevi bakım toplantıları için övgü dolu sözler sarf ediyor: “Kulağımızın pası siliniyor, hafifliyoruz ve her hafta Cuma günlerini iple çekiyoruz."
"Dört gözle bekliyorum"
Yüksel Gürsel ise 80 yaşında ve 4 yıldır Kayışdağı'nda kalıyor. Müdürlüğün düzenlediği tüm sosyal aktivitelere katıldığını söyleyen Gürsel, burada kaldığı süre içinde ahşap boyamada oldukça ilerlemiş. Manevi bakım programları için “Hepimiz Müslümanız ama bilmediğimiz çok şey olduğunu bu programlar sayesinde öğrendik" ifadelerini kullanan Yüksel hanım, “iyi ki yapıyorlar bu programları, dört gözle bekliyorum" diye ekliyor.
"Hayatımın en güzel günleri"
2,5 yıldır Darülaceze'de kalan Feride Emel İmişken 69 yaşında. Ellerinden rahatsızlandıktan sonra oğlunun kendisine bakmadığını söyleyen Feride İmişken, “Oğlum bana iyi ki bakmamış, istese de böyle iyi bakamazdı, burada hiçbir eksiğim yok hayatımın en güzel dönemini yaşıyorum" diyor.
"Ruhum temizleniyor, gözyaşlarımı tutamıyorum"
Yatağa bağımlı sakinlerin kaldığı sitede ziyaret ettiğimiz Fatma Selam Özlen ise 14 aydır burada ve Darülaceze'de aldığı hizmetle ilgili çok anlamlı ifadeler kullanıyor: “Ben cehennemde yaşıyormuşum. Allah beni ateşten çıkarıp buraya getirdi. Yatalak olduğum için ortak alanlardaki programlara katılamıyorum ama sağ olsunlar onlar bana geliyor. Bizim için ruh temizliği oluyor, özellikle okunan Kuranları dinlerken gözyaşlarımı tutamıyorum."
Yeni Şafak