Ahmet Bilgi'nin haberi:
RİSALEHABER-AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun MYK sonrası yaptığı konuşmasında sık kullandığı Refik kelimesi, en çok aranan kelimelerin başında geldi. Refik kelimesi Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde 234 milyon 702 bin 21 kez arandı.
"Ortak, arkadaş, eş, yardımcı, yoldaş" anlamların gelen refik kelimesi Risale-i Nur'da da çok kullanılan kelimelerden biri.
HAYAT ARKADAŞI
Kadın ve erkek ortasında gayet esaslı ve şiddetli münasebet, muhabbet ve alâka, yalnız dünyevî hayatın ihtiyacından ileri gelmiyor. Evet, bir kadın, kocasına yalnız hayat-ı dünyeviyeye mahsus bir refika-i hayat değildir. Belki hayat-ı ebediyede dahi bir refika-i hayattır.
Madem hayat-ı ebediyede dahi kocasına refika-i hayattır; elbette, ebedî arkadaşı ve dostu olan kocasının nazarından gayrı, başkasının nazarını kendi mehâsinine celb etmemek ve onu darıltmamak ve kıskandırmamak lâzım gelir. Madem mü’min olan kocası, sırr-ı imana binaen, onunla alâkası hayat-ı dünyeviyeye münhasır ve yalnız hayvânî ve güzellik vaktine mahsus, muvakkat bir muhabbet değil, belki hayat-ı ebediyede dahi bir refika-i hayat noktasında esaslı ve ciddî bir muhabbetle, bir hürmetle alâkadardır. Hem yalnız gençliğinde ve güzellik zamanında değil, belki ihtiyarlık ve çirkinlik vaktinde dahi o ciddî hürmet ve muhabbeti taşıyor. Elbette ona mukabil, o da kendi mehâsinini onun nazarına tahsis ve muhabbetini ona hasretmesi, mukteza-yı insaniyettir. Yoksa pek az kazanır, fakat pek çok kaybeder. (Lem'alar-Yirmi Dördüncü Lem'a)
...tesettürün ref’i, izdivacı teksir etmeyip çok azaltıyor. Çünkü, en serseri ve asrî bir genç dahi refika-i hayatını namuslu ister. (Lem'alar | Yirmi Dördüncü Lem'a)
Nur santralı kardeşimiz Hoca Sabri’nin, eskiden beri onun gibi Nurcu refikasının ve mübarek mahdumu Nureddin’in (Yaşar) küçük bir mektuplarını aldım. (Emirdağ Lâhikası)
Evet insan, bir refikaya veya bir refîke muhtaçtır ki, tarafeyn, aralarında, hayatlarına lâzım olan şeyleri muavenet suretiyle yapabilsinler. Ve rahmetten neş’et eden muhabbet iktizasıyla, yekdiğerinin zahmetlerini tahfif etsinler. Ve gamlı, kederli zamanlarını, ferah ve sürura tebdil edebilsinler. Zaten dünyada insanların tam ünsiyeti, ancak refikasıyla olur. (İşaratü'l-İ'caz | Bakara Sûresi | 25. âyetin tefsiri)
KUR'AN: ARKADAŞ
Kur’ânî sûra dayanan Kur’ânî kal’aya iltica eden çok acip ve harika Kur’ânî esrarın tetkikine koyulan, Kur’ân’ı kendilerine delil-i şefî, imam, refik, muhafız bilen hâdimü’l-Kur’ân namına esrar-ı Kur’ân’a inâyet-i Hakla muttali, hakaik-i Kur’ân’a lütf-u Hakla âşina, rumuzat-ı Kur’ân’a avn-i Hakla vâkıf, müdakkik, muarrif, mübeşşir Üstadım... (Barla Lâhikası)
BERZAHTA REFİKİM
...kabirde enîsim, berzahta refikim ve mizanda a’mâlim, Sıratta Burakım, Cennette yoldaşım... (Sikke-i Tasdik-i Gaybi)
TEVFİK-İ İLAHİ REFİK OLAN ADAM
Tevfik-i İlâhî refiki olan adam, tarikat berzahına girmeden zahirden hakikate geçebilir. (Mesnevi-i Nuriye | Onuncu Risale)
...onların yükleri ağır, bizimki hafif olduğundan, yetişip geçeceğiz—eğer tevfik refik ola... (Muhakemat)
Tevfik-i Rabbanî refik olsa, tafsilâtını zikretmek fikrindeyim. (Muhakemat)
DUANIN REFİKLERİ
Hacca giden kardeşimiz marangoz Ahmed selâmetle gelmiş mi, merak ediyorum. Hem Zülfikar ve Asâ-yı Mûsâ’nın âhirinde Hüsrev’e ve yardımcılarına olan aynı duayı Mustafa Gül ve refiklerini ilâve ile Sözler mecmuasının âhirinde yazınız. (Emirdağ Lâhikası-II)
NAMAZI ANLATAN ESER HAKİKAT YOLUNU ARAYNLARA HAYAT ARKADAŞI OLSUN
Namaza dair fazilet ve mükâfat menbaı olan Dördüncü ve Dokuzuncu ve Yirmi Birinci Sözler ruhumun karanlık köşelerini nâkabil-i târif bir surette tenvir etmiştir. Kemâl-i aşk ve şevkle tetebbu ettiğim bu şâheser, şüphe bulutları içinde vakitlerini bir hiç için zâyi edip giden ehl-i gaflete ve gençlik hevesâtına esir olup mürur-u zamanla nâdim olarak tarik-i hakikati arayanlara bir refik-i hayat olsun. (Barla Lâhikası)
KUVVETLİLERE REFİK
Keramet-i Aleviye risalesi çok cihetlerle keramet olduğu gibi, Risale-i Nur şakirtlerini intibaha ve teşvike, sa’y ve gayrete, cesaret ve şecaate sevkle, hareket ettikleri yolda yalnız olmadıklarını ve karşılarında düşmanın, yalnız onların düşmanı olmayıp, belki mâzide duran ve bize pek yakından bakan ervâh-ı âliyenin de düşmanı olup, o âli ruhlar önümüzde pişdar, etrafımızda zırh gibi ve muhafız ve muavin olduklarını göstermekle, zaiflere kuvvet, havf edenlere cesaret ve şecaat, kavîlere refik oluyor ve her zaman bu risaleye herkesin ihtiyacını gösteriyor. Bu zamanın kisve-i ilmiye ve mümessil-i din ve rehber-i millet perdeleriyle ilmi eneye, dini dünyaya ve kendileri meyhaneye düşen ulemâû’s-sû’u haber vermekle, ehl-i iman ve irfanı insafa, ittifaka, ittihada dâvet ediyor. (Barla Lâhikası)
MEDRESETÜZZEHRA'NIN İKİ REFİKASI
Câmiü’l-Ezher’in kızkardeşi olan, “Medresetü’z-Zehrâ” namıyla dârülfünunu mutazammın pek âli bir medresenin Bitlis’te ve iki refikasıyla Bitlis’in iki cenahı olan Van ve Diyarbakır’da tesisini isteriz. (Münâzarat)