Bismillahirrahmanirrahim
Rivayetlerde var ki, “Deccalın birinci günü bir senedir, ikinci günü bir ay, üçüncü günü bir hafta, dördüncü günü bir gündür.”
لاَ يَعْلَمُ الْغَيْبَ إِلاَّ اللهُ (Gaybı ancak Allah bilir. )
Bunun iki te’vili vardır:
Birisi: Büyük Deccalın kutb-u şimâlî dairesinde ve şimal tarafında zuhur edeceğine kinaye ve işarettir. Çünkü kutb-u şimâlînin mevkiinde bütün sene, bir gece bir gündüzdür. Bir gün şimendiferle bu tarafa gelse, yaz mevsiminde bir ay mütemadiyen güneş gurub etmez. Daha bir gün otomobil ile gelse, bir haftada daima güneş görünür. Ben Rusya’daki esaretimde bu mevkie yakın bulunuyordum. Demek Büyük Deccal, şimalden bu tarafa tecavüz edeceğini mu’cizâne bir ihbardır.
İkinci te’vili ise: Hem Büyük Deccalın, hem İslâm Deccalının üç devre-i istibdatları mânâsında üç eyyam var. “Bir günü, bir devre-i hükûmetinde öyle büyük icraat yapar ki, üç yüz sene yapılmaz. İkinci günü, yani ikinci devresi, bir senede, otuz senede yapılmayan işleri yaptırır. Üçüncü günü ve devresi, bir senede yaptığı tebdiller on senede yapılmaz. Dördüncü günü ve devresi âdileşir, bir şey yapmaz, yalnız vaziyeti muhafazaya çalışır” diye, gayet yüksek bir belâğatla ümmetine haber vermiş. (Şualar-Beşinci Şuâ-İkinci Makam)
Bediüzzaman Said Nursi
SÖZLÜK:
belâğat : maksada ve hale uygun düzgün ve güzel söz söyleme
devre-i istibdat : zulüm ve zorbalık dönemi
eyyam : günler
gurub etme : batma
kinaye : bir anlamı üstü kapalı olarak ifade etme
kutb-u şimâlî : kuzey kutbu
mu’cizâne : mu’cizeli bir şekilde
mütemadiyen : sürekli olarak
rivâyet : Peygamberimizden duyulan ve görülen şeylerin nakledilmesi
şimal : kuzey
şimendifer : tren
tebdil : değişim
te’vil : yorum
zuhur etme : ortaya çıkma