Hikayelerin ideal , güzel ve yüce üzerinde odaklaşmış bir estetik yapısı olduğunu şimdiden belirtelim.Dede Korkut hikayeleri etik, estetik, dini ve sosyal anlamda ideal bir dünya tasarımıdır. Oğlu kızı olmamak etik , estetik, dini ve sosyal anlamda bir eksikliktir. Bunun düzeltilmesi gerekir.Bayındır Han bir davet tarzı ile insanları çoluk çocuk sahibi olmaya teşvik eder. Yüzlerce teşvik tarzı içinde en ideal teşvik biçimi olarak yorumlanabilir. Zeki insanlar oldukları belli. Sosyal insanın ideal işlevidir, çoluk çocuk. Yüksek düzeyde organize olmuş bir ideal toplum talebi vardır hikayelerde.
Dirse Han ve eşi ideal bir aile reisi olmak için çabalarlar, eksikleri çocuklarıdır, onu elde etmek için gerekeni yaparlar, elde ettikleri çok da ideal olmalıdır. O da gerekeni yapar, on beş yaşında güçlü bir boğayı alteder ve çevresinde korku ve hayret uyandıran ideal bir delikanlı olur. Baba oğlunun ideal sosyal ve ahlaki boyutları bozduğunu anlayınca onu öldürmeyi , sağlıklı toplum idealinin gereği görür ve oğlunu öldürür. Boğaç Han hayata dönünce ideal bir davranışla babasını kırk kötü adamdan kurtarır, ideal bir evlat olduğunu gösterir.
Dede Korkut’da tabiat seyirlerine contemplasyonlarına dayanan bir estetik oluşmuştur. Hikayelere hakim olan denetlenemeyen peyzaj mantığının hükmetmediği vahşi bir tabiattır. Kazılık Dağı’nın tasviri anlatımında bu görülür.
Akar senün sularun Kızılık Tağı
Akar iken akmaz olsun
Biter senün otlarun Kazılık Tağı
Biter iken bitmez olsun
Kaçar senün geyiklerün Kazılık Tağı
Kaçar iken kaçmaz olsun taşa dönsün
Ne bileyin oğul arslandan mı oldı
Yoksa kaplandan mı oldu ne bileyin oğul (s. 89)
Dirse Han hikayesinde tabiat, tabiat- insan, insan- hayvan ilişkilerinin ideal duruşlarının gözlemlenmesinden ortaya çıkan bir güzel anlayışı vardır. Dede Korkut’un doğasında el değmemişlik görülür..İnsanın müdahale etmediği natürel bir tabiat ta denebilir bu tabiata.
Salkum salkum tan yelleri esdüginde
Sakallu bozac turgay sayradukta
Sakalı uzun tat eri banladukta
Bidevi atlar issini görüp okradukta
Aklu karalu seçilen çağda
Göksi güzel kaba tağlara gün değende
Big yigitler cılasunlar birbirine koyulan çağda (s.78)
Burada sabahın tabiatın ideal duruşları ile yansıtılması söz konusudur. Donmuş bir natürmort değil canlı ve hareket halinde bir sabah tasvir edilmiştir. Tan yeri,kuş, Tatar eri , bedevi atlar ve sahipleri, sabahın aklı karalı belirsiz anı, göğsü güzel kaba dağlar,bey yiğitlerin hep ideal ,en güzel ideal duruşları üzerine bir sabah tasarlanmıştır. İdeal konum ve talepler , insanın güzellik talebinden kaynaklanır. İlk dönem estetik metinlerinde oran, uyum, ahenk gibi matematik nisbetlere dayanan güzellikler tabiatiyle takib edilemezdi. Onlar sonraki yüzyılların , estetik ilerlediği dönemlerin ölçüleridir. Dirse Han hikayesinde gerçeklik değil ideal olan söz konusudur. İdeal duruşlara hayranlık güzel yaşam idealinden kaynaklanır.Tabiatın duruşu ile toplumsal idealler arasında bağlar itibara alınmıştır. Bu dönem estetiğinde en dikkati çeken öğe tabiat ve tabiattır. Tabiatın içinde insanın ürettiği nesneler ve mimari yoktur. Dirse Han hikayesinde tabiatın içinde insanın tasarımından geçmiş sadece , ak otağ, kara otağ, kızıl otağ, kara keçedir.
İnsan tasvir ve tasarımlarında da ideal duruşlarla güzellik arasında bağlantı kurulmuştur.Dirse Han’ın eşini anlatırken tasarladığı güzellik, oğulun anasını anlatırken biçimendirdiği güzellik, ananın Dirse Han’ı anlatırken kullandığı dil de ideal biçimler ve duruşlardan kaynaklanan güzelliklerdir. Dirse Han eşini anlatırken vücut öğelerini idealize eder. Benzetmelere dayanan güçlü imajlardır bu özellikler. Boy, saç, kaş, ağız, yanak da ideal duruşlar, ideal benzetmelerle anlatılmıştır. Selvi boy, ideal boy , ayrıca evden çıkıp yürümekle hareket halinde bir selvi boyluluk tasarlanmıştır. Çatma kaş ideal kaş, yanında kurulu yaya benzemek söz konusudur. Eşya ve hayvanlar için de aynı tasarımlar devam eder.Bütün bu güzellik tasarımlarında güzelliğin nesnel temel ilkelerine belli bir oranda uyulmuştur. Tabii buna ideal oran diyemeyiz, zaten güzelliğin tesbitinde ideal oran yoktur, güzel daha güzel , daha daha güzel vardır. Güzellik nisbi bir değer kategorisidir.
Boynu uzun bidevi at
Ağayıldan tümen koyun
Kaytabandan kızıl deve
Altun başlu ban iv
Kigni kuşlu cübbe (s.83)
Hikayelerde bir diğer güzellik tasarımı ise , işlevselliğe dayanan güzellik ve yüceliktir. En ideal işlevini , fonksiyonunu yerine getiren nesne , insan güzeldir veya yücedir. Hikayelerin başındaki yücelik ideal işlevselliğe endekslenmiştir. Kadın dizin basıp evinde oturursa , evine sadıksa görklü yücedir. İşlev, dizin basıp evinde oturmaktır. Ana çocuklarına bakarsa yücedir. İtaatkar deve yücedir. Kardeş seviyorsa yücedir. Bütün bu tasarımlar estetik ideal biçimleri okuyabilen zengin bir muhayyilenin mahsülüdür. Hem Dede Korkut da hem de bunları yazıya geçen şahısta bu nitelik izlenir. Dede Korkut tabiatta olan güzelliğin peşindedir, fizik matematik ya da biyolojik yasalara göre bir güzellik anlayışı yok.
Görkem ve haşmet yücenin eş anlamlısı olan iki kelimedir. Dirse Han hikayesinde görkemlilik de ideal olanın bir başka yanını gösterir. “Dirse Han kalkubanı yirinden örü turup kırk yigidin boyuna alup Bayındır Hanun sohbetine gelür idi. “(s. 78) “Kalkubanı Han Bayındır yirinden turmış , bir yere ağ otağ bir yire kızıl otağ bir yire kara otağ dikdürmüş ,oğulluyu ağ otağa kızluyı kızıl otağa, oğlı kızı olmayanı kara otağa kondurun kara kiçe altına döşen, kara koyun yahnısından önine getürün, yir ise yisün, yimez ise tursun gitsün.”(s. 79)”Bayındır Hanun bir buğası var idi, bir dahı buğrası var idi. Ol buğa katı taşa buynuz ursa un gibi ügidürdi. Bir yazın bir güzin buğay ile buğrayı savaşdururlar idi. Bayındır Han kalın Oğuz bigleriyle temaşaya bakar idi, teferrüc ider idi. “(s. 81)Bu haşmetli ve görkemli görünüşleri çoğaltabiliriz. Görkem ruhsal doygunlluk,uyumlu bir denge ve büyülenme duygusu , hayranlık ve dinamizm, tapınma hislerini harekete geçirir.Bütün bu sağlıklı insan özellikleri Dirse Han hikayesinin insan , tabiat ve ilişkilerine hakimdir. Çürümeye , dejenereye tahammül edilmez.
Dolaylı güzel üretme şekli ise tezatlarla elde edilir. Hikayenin temel kurgusu iyi kötü tezadına göre kurulmuştur. Kara otağ, ağ otağ tezadı, hikayenin bütününe hakim bir sembol gibidir. Hikaye bu iki otağın arasında oluşmuştur, simgesel olarak. Dirse hanın kara otağda başlayan hikayesi ak otağda son bulur. Hikayenin başı kara , sonu ise aktır. Tezat hayatın hızını veren fiziksel ve felsefi bir öğedir. Kara otağ, ak otağ tezadı, ile iyi evlat kötü evlat tezadı hikayenin hızını, hareketliliğini ve gerilimlerini üretir. Dede Korkut bilerek bilmeyerek bu tezadın sonunda eleştirel olarak elde edilen güzellik ve huzura varır. “Hanlar hanı Han Bayındır oğlana biglik verdi, taht virdi”(s. 94)
Renkler , hayvanlar, sayıların da ideal boyutları seçilmiştir.Renklerden kara, ak, kızıl,hayvanlardan atdan aygır, deveden buğra, koyundan koç,