Denizde akıp giden gemilerde Allah’ın varlığına ve birliğine kat‘î deliller vardır

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Bakara Sûresi 164. ayetinde meâlen şöyle buyuruyor

164-Şüphesiz ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ihtilâfında (ard arda gelmesinde), insanlara fayda veren şeylerle (yüklü olarak) denizde akıp giden gemilerde, Allah’ın gökten bir su indirip de, onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesi ve orada her hareketli canlıyı yaymasında, rüzgârların yönlendirilmesinde ve gökle yer arasında (emre) boyun eğdirilmiş bulutlarda akıl erdirecek bir topluluk için (Allah’ın varlığına ve birliğine) kat‘î deliller vardır. (*)

(*) Resûl-i Ekrem (asm) Medîne’yi teşrif buyurduklarında, “İlâhınız (olan Allah) bir tek İlâhdır” meâlindeki âyet-i kerîme nâzil olmuştu. Mekke müşriklerinin: “Bu kadar insana tek bir ilâh nasıl yetişir?” demeleri üzerine ise bu âyet-i kerîme nâzil oldu. (İbn-i Kesîr, c. 1, 147)
“Şu âyet vücûb ve vahdeti (Allah’ın mutlak varlığını ve birliğini) gösterdiği gibi, bir İsm-i A‘zam’ı gösteren gāyet büyük bir penceredir. İşte şu âyetin hulâsatü’l-hulâsası (kısacık bir özeti) şudur ki, kâinâtın ulvî ve süflî tabakātındaki (yukarı ve aşağı tabakalarındaki) bütün âlemler, ayrı ayrı lisân ile bir tek netîceyi, yani bir tek Sâni‘-i Hakîm’in rubûbiyetini (hikmetle iş gören bir san‘atkârın terbiye ve idâresini) gösteriyorlar.
Şöyle ki: Nasıl göklerde, hattâ kozmoğrafyanın i‘tirâfıyla dahi, gāyet büyük netîceler için, gāyet muntazam hareketler, bir Kadîr-i zü’l-Celâl’in vücûd (varlık) ve vahdetini (birliğini) ve kemâl-i rubûbiyetini (mükemmel terbiye ediciliğini) gösterir. Öyle de; zeminde bilmüşâhede, hattâ coğrafyanın şehâdetiyle ve ikrârıyla (görüp doğrulamasıyla), gāyet büyük maslahatlar (faydalar) için mevsimlerdeki gibi gāyet muntazam tahavvülâtlar (değişiklikler) dahi aynı O Kadîr-i zü’l-Celâl’in vücûb ve vahdetini ve kemâl-i rubûbiyetini gösterir.” (Mektûbât, 33. Mektûb, 313-314)

İslam Haberleri