“Benim sadık yarim kara topraktır” diyordu Aşık Veysel.
Cahit Sıtkı Tarancı da gecenin bir yarısında gelen zelzeleleri anlatıyordu sanki:
“Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?”
Ve ekliyordu:
“Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.”
***
Kerpiçten bir dünyada yaşıyoruz.
Kerpiçten bir bedeni taşıyoruz.
Zelzele bir değil, sürüyle.
Hastalıktır, kazadır, beladır…
Etten kemikten sinirdendir bedenimiz.
Betondan-betonarmeden değil.
Canla başla tutunduğumuz, ikamesi için birbirimize dar ettiğimiz dünya hayatı var ya…
Çelikten demirden değil;
Kerpiçtendir…
Kerpiçten…
Öyleyse titreyip kendimize dönmeli değil miyiz?..
Bu deprem ikazıyla.
***
Elazığ’daki deprem hadisesiyle birlikte ölümle ne kadar burun buruna yaşadığımızı bir kez daha fark ettik.
Deprem kuşağı, fay hattı, kötü yapılar, bilinçsiz tavırlar bir kez daha masaya yatırıldı.
“Deprem olabilir de olmayabilir de” kabilinden kehanet kokan “bilimsel” demeçler, söyleşiler ekranı işgal etti yine.
Deprem profesörleri kanal kanal arzıendam etmeye başladı.
Depreme karşı tedbir almak açısından faydalı programlar ama…
İşin tadını kaçıran beyanatlar, medya maymunluklarını andıran çıkışlar rahatsız ediyor.
***
Medyanın Elazığ depreminde anahtar sözcüğü “kerpiç” oldu. Başbakan’ın yıkım konusunda kerpiç evlerin etkili olduğunu ifade eden açıklamalarını bazıları abartarak işledi.
Hatta televizyonun biri alelacele geçtiği altyazıda, “Depremin sebebi kerpiç evler” başlığını geçti.
Pes doğrusu dedim.
Zayiatı, vefiyatları, kerpice bağlamak da çok doğru değil.
Gölcük’te, Adapazarı’nda, İstanbul’un Avcılar ve Zeytinburnu ilçelerinde kerpiç evler mi vardı?
Marmara depreminde on binlerce insan vefat etti.
***
Bu kerpiçlik dünyada CHP’nin yaptığına ne demeli?
İstanbul’da çarşafa rozet takar.
Mersin’de çarşaf yırtar.
Ankara’da “bunlar genel af getirecek terörü azdıracak” diye açılıma cephe açar.
Batman’da genel affa yeşil ışık yakar.
Sonra anlaşılamamaktan şekva eder.
Malum geçen seçimlerin birinin ardında yazdıkları raporda böyle demişlerdi.
Aslında aynaya bakmalarında yarar var.
Millet, sabah dediklerine mi inansın akşam yaptıklarına mı?..
Neyse…
Bugünlük, bu kadar kerpiç yeter…
Deprem gelmiş cihane, kerpiç bahane…
{{member_name}}
{{formatted_date}}
{{{comment_content}}}
YanıtlaYükleniyor ...
Yükleme hatalı.