Ne zaman bir deprem olsa, unuttuğumuz ve göz ardı ettiğimiz önemli hususları yeniden hatırlarız. Binaları sağlam yapmak gerektiğini...
Depreme her zaman hazırlıklı olmanın bir mecburiyet olduğunu...
Çürük binalardan bir an önce kurtulmazsak, günün birinde bedelini canımızla ödeyeceğimizi...
Birkaç hamle yapar, biraz oyalanırız.
Sonra zaman geçer, üzeri küllenir.
Ta ki bir sonraki depreme kadar...
*
Geçmiş depremlerden edindiğimiz tecrübe sayesinde bir nebze ilerleme kaydettik.
Artık daha hızlı ve daha kapsamlı şekilde gidiliyor afet bölgesine, yardımlar daha çabuk ulaşıyor.
Kurtarma çalışmalarında da eskiye nazaran daha başarılıyız.
Geriye kaldı, binalarla ilgili çalışmayı gerektiği gibi yapmak.
Bu işi layıkıyla yerine getirmek için "maddi güç" ne kadar önemliyse, o ölçüde önemli olan diğer konu da bilinç.
*
Bekir Sıtkı Erdoğan'ın zelzele şiirinin tarihi, kırk yıldan fazladır.
Orhan Gencebay'ın o şiiri bestelemesi üzerinden yaklaşık otuz yıl geçmiştir.
Ne Gölcük depremi olmuştur o şiir yazıldığında ve bestelendiğinde, ne Afyon, ne Van...
Orhan Gencebay, çok nadir olarak başka birinin şiirini bestelemiştir; genellikle kendi kaleminden çıkmıştır eserleri.
Sezen Aksu da çok nadir olarak başka birinin bestesini seslendirir.
'Zelzele' adlı eser, bu yüzden gayet önemlidir.
"Bu gece şehirde bir tevekkül var
Can alışverişte, her taraf pazar
Ayaklar altında sabaha kadar
Kubbeler hu çeker, kullar sallanır..."
*
Bu defa Van'da vurdu deprem; en fazla kayıp Erciş'te.
Ülkenin pek çok yerinde olduğu gibi, kötü yapılaşma orada da felakete sebep oldu.
Yarıdan fazla binanın yerle bir olduğu köyler var.
Hâlbuki inşaat sektöründe dünyanın önde gelen ülkelerinden biriyiz.
Her kıtada, yüze yakın ülkede büyük binalar yapıyoruz.
Bir tek kendi topraklarımızda yaptıklarımız çürük.
Son on ya da onbeş yıl içinde deprem faktörünü ciddiye almış olmak, malzeme ve işçilik kalitesi bakımından standartlara uymak yeterli değil maalesef.
Önceden kalma zayıf binaları yıkıp yerine sağlamını yapmazsak, gelecek depremlerde işimiz zor, halimiz duman demektir.
*
Melih Cevdet'in Hiroşima için yazdığı şiiri hatırlayın.
"Büyükbabam, babam, ben
Küçük oğlan, kız, damat...
Gelişimiz teker tekerdi
Gidişimiz cümbür cemaat."
Van depremi için söylenen, beş altı atom bombası etkisinde olduğu.
*
Van'da bazı fırsatçıların karaborsacılık yaptığı ve bir ekmeğin iki buçuk liradan satıldığı haberi, fazlasıyla can sıkıcı...
Bu iddia doğruysa, tek tek yakalanıp cezalandırılmalı her biri.
Deprem sayesinde sarsılıp kendimize geliyoruz; kardeş olduğumuzu hatırlıyor ve tek yumruk oluyoruz...
Biraz düşünsek, belki deprem olmadan da yapabiliriz bunu.
Yeni Şafak