Deprem siyaseti

Caner KUTLU

Dünyanın siyaset değil, Allah’ın eliyle idare edildiğini unutmamak gerekir.

Hayat denilen yolculuk, büyük bir Rabbanî müzikal içinde, ilahî mesajların peygamber eliyle indirilip, âlimler, veliler kulağıyla işitilerek ağızlarından dökülen seslerle sürüp gider; siyasetçilerin karasinek gibi sesleri, hakikati halde, önemsizdir.

Evrende bilinen siyasetin dışında bir sistem dönmektedir.

Büyük sistemin idarecileri, büyük orkestranın bülbülleri peygamberlerdir (a.s.), en son ‘büyük siyaset’in lideri Efendimiz’dir (a.s.m).

Evren, aslında onların siyasetindedir; Peygamberler, Evliyalar ve Salih kullar dünyadan istifa etmiş olsalar da büyük evren sistemi içinde hazır ve nazır olarak hizmetlerine devam etmektedirler; onlarla görüşen sayısız kişiler buna şahittirler.

‘Sivrisinek tantanasını kesse, balarısı demdemesini bozsa, sizin şevkiniz bozulmasın, hiç teessüf etmeyiniz. Zira, kainatı nağamatıyla raksa getiren hakaikın esrarını ihtizaza veren musika-i ilahiye hiç durmuyor. Mütemadiyen güm güm eder’.

Bediüzzaman'ın sıkça tekrarladığı gibi ‘biz talebe olmamız hasebiyle her şeye iman cihetinden bakarız’.

Bu nedenle, iman bağını her an meselelerin içinde tutar, ifadeden ayırmayız.

Kuranın tekraratındaki gibi, her meselede Allah'ın isimlerine vurgu yapması dersini her an hatırlarız.

Kimse başına bir felaket geldiği için suçlanamaz; imtihan dediğimiz şey, başına gelen karşısında kişinin tutumundan ibarettir.

Hayır ve şer, her şey Allah'tandır.

Tabii ki deprem bir uyarı biçimi olarak takdir edilebilir, ancak bu, uyarıya maruz kalan herkesi suçlu yapmaz.

Aynı zamanda bu uyarılar bir büyük siyasal manevradır...

Herkesin bir planı vardır; ancak Allah'ın da bir planı, hesabı vardır...

Allah plan kuranların en hayırlısıdır (ve şiddetlisidir).

O'nun gücü herşeyi ve her yeri kaplamıştır.

Bir büyük sarsıntı bir manada büyük siyaset taşlarının yeniden karılmasıdır; kaderin bir yeni 'teması' dır.

Büyük ölçekte bir büyük değişim ve dönüşümün başlangıcıdır.

Her büyük insanlık kırılmasını bir peygamberi eliyle yapan Dünyanın  Hakimi, her bir fayın altında kaderin yeni bir cilvesini de saklamıştır.

Her kayan fay, kırılan bir yolun, yeni akacak bir kaderin büyük ölçekte bir habercisidir.

Hikmet ve adalet bunu gerektirir.

Dua ve niyaz, her olay karşısında O'na yönelmeyi ve haşyetinden  hayret ve zikretmeyi gerektirecektir.

Büyük millet sorun çıkarmada değil, sorun çözmede kendini gösterir; deprem bunun aynasıdır.

Hâlâ inat edenlere bir meydan okuma, kaderi tenkid edenin başına bir örstür; kırılan öncelikle bu başlardır.

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.