Ateşi görmeseydik hiç üşümezdik
Karlı dağlar bize şirin dost idi
Titrerdik lakin
Korkmazdık
Eğilmezdik
Tok değildik ama, aç da değildik
İştahımız vardı
Ne tatlı olurdu
Buluşurken şükr ile
Azdı, bulunmazdı
Bazen de ulaşılmazdı
Lakin damak diriydi
Lezzetin biri bindi.
Libaslarımız vardı bayram kokardı.
İtinayla korunan görünürlüğümüzdü
İşimizi aşkımızı anlatırdı bazen
İç hüzünlerimiz taşardı çizgilerinden
Dikiş tutmazdı bazen hayallerimiz
Renk atardı hislerimiz.
Uzanmak, yorulduktan sonra keyif verirdi
Dinlenmek, o zaman dinlenmek idi
Günün kargaşasından sonra
Huzura uzanmaktı aķşamlar
Sabaha dek süren iç çekiş idi
Günü tartandı
Ardından ölçendi
Bir söyleyişti
Bazen de söyleniş...
En tatlı bela; geçinememekti
Azıcık zorlanmaktı
Ay sonuna doğru.
Bir hesap bir kitap
Aman Allahım.
Ve dertler bitince başladı stres.
Gel de can sıkıntısını, şimdi kes
Dert dermandı;
Geçince ferah kalırdı
Ve derdik hey gidi gönlüm
O ne zamandı...
Biz dertliyken kaybetmeyiz
Bunu anladım
Hep çözünce kolaydan
Atlatınca kısa yoldan
Geçince destursuz
Ordan burdan
O zaman çözülürdük
O zaman üzülürdük
Bizi yıkan dert değildi
Derde bakan
Nazarımızdı
Kadere teslim olmayan
Rızamızdı.
Bizdik bize bela
O yüzden şimdi
Kendi elimiz
İki yakamızda
Anladık ha
Anladık ha...