Hekimoğlu İsmail'in yazısı:
Bediüzzaman
İslamiyet'i kıyamete kadar devam ettirecek olan Allah, Said Nursi'yi yirminci asır hastanesine baştabip olarak çıkardı. Hastalık iman zayıflığıydı. Said Nursi eserlerinin bütününü tahkiki iman üzerine yazdı.
Risale-i Nur, İslam üniversitesinin bir fakültesi'dir. Cemaatlerin her biri İslam üniversitesinin fakülteleridir. Müslümanlar beşikten mezara kadar devam eden İslamî eğitimi ancak cemaatlerde bulabilirler. İslam alimleri Kur'an deryasından zemzem akıtan çeşmelere benzerler. İslam alimleriyle cemaatler zahir planda İslamiyet'in devamına sebep olmuşlardır. İslamiyet'siz hayat karanlıktır. Kimin nereye gittiği belli değildir. İslamiyet gönülleri aydınlatır. Basiret gözü gerçeği görür.
İşte meyhaneye giden yolla camiye giden yolu birbirinden ayırmak, camiye giden yolları cemaatle doldurmak, iman hakikatleriyle mümkündür. Said Nursi'nin ömrü hapishanelerde ve sürgünlerde geçti. Risale-i Nurların ve Said Nursi'nin hizmetlerine mani olamadılar. Çünkü İslamiyet kıyamete kadar devam edecek. İslam'a hizmet edenler de bu yolda yürüyecek. "Mariz bir asrın, hasta bir unsurun, alil bir uzvun reçetesi ittiba-ı Kur'an'dır."
Bir kısım medeniyetler ahlaksızlık mikrobuyla can verirken, Müslümanlar İslam'ın yüce ahlakıyla adım adım bu gecenin şafağına doğru yürüyorlar. Müslümanların yıllarca karanlıkta kalması bitmektedir. Çünkü her gecenin sabahı, her kışın baharı vardır.
Said Nursi gibi bir İslam alimini anlamak için onu çok yönleriyle incelemek lazım. Bir tek insan nasıl oldu da günah bataklığına düşenleri tutup çıkardı, yolunu şaşıranlara sırat-ı müstakimi gösterdi? Devletlerin yapamadığı işleri nasıl oldu da Said Nursi Allah'ın izniyle yaptı? O, cevapsız kalan sorulara cevap vermişti. Şimdi karşımıza çıkan sorulara da Risale-i Nur talebeleri ispatlı cevaplar verecektir. İslamiyet kıyamete kadar devam edecektir. "Ümitvar olunuz! İstikbalde en güçlü seda İslam'ın sedası olacaktır."