İstanbul'da düzenlenen "Filistin Büyükelçiler Konferansı"nda konuşan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail-Filistin sorununun çözümü için yaptıkları müzakerelerde bir sonuca varılamaması nedeniyle Birleşmiş Milletler'e (BM) gitme kararı aldıklarını belirtti. Abbas, "Biz İsrail'le yan yana, komşu olarak yaşamak istiyoruz. Onunla birlikte haklarımızı elde ettikten sonra güvenlik ve istikrar içinde yaşamak istiyoruz" dedi.
Conrad Otel'de düzenlenen konferansın açılış konuşmasını yapan Mahmud Abbas, Filistin meselesinde Türkiye'nin göstermiş olduğu tutum için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Türk yetkililere teşekkür etti. Abbas, İstanbul'da düzenlenen konferansın, Türkiye'nin Filistin meselesine bakışının aşamalarından birini oluşturduğunu ifade ederek, Türkiye'nin takındığı tutumuyla, Filistin halkına verdiği destekle, ekonomik ve politik anlamda iz bırakan bir ülke olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin Filistin toprakları üzerindeki tutumunu gösterdiğinin altını çizen Abbas, "Filistin'in iç meselelerinde takındığınız tutumu asla inkar etmeyiz. Filistin halkı ile ilgili bir sorun olduğunda sizde rahatsız oluyorsunuz. İç meselelerimizde ve Filistin uzlaşısında da sizin izleriniz mevcuttur. Siz büyük özen gösterip, çaba harcadınız. Size söz veriyoruz uzlaşıya varacağız. Biz sizdeniz. Türkiye'ye ve size şükranlarımızı bildiriyoruz" diye konuştu.
Norveç'te dün yaşanan patlamalara da değinen Abbas, yaşanan olayın çok tehlikeli ve korkunç olduğunu dile getirdi. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, "Bu olayın sonunda 80'den fazla kurban verildi. Anlaşıldı ki bazı aşırı güçler bu korkunç cinayeti işlediler. Bu cinayet bizleri sarstı. Bu dost ülke her zaman bize hizmet etmekte ve Filistin meselesine hizmet etmekte. Filistin halkının mücadelesinin önemli aşaması Oslo'da gerçekleştirildi. Bu cinayet bizi sarstı. Norveçlilere taziyemizi bildiriyoruz" şeklinde konuştu.
Abbas, Filistin'in çok önemli bir aşamadan geçtiğini ifade ederek, "BM'ye gitmek üzereyiz. Gitme seçeneği esasında bizim seçeneğimiz değildi. Biz başlangıçta esasında bir politik bir çözüm için müzakereler gerçekleştirmek istiyorduk. Biz esasında tek seçeneğin o olduğunu biliyoruz. Uzun yıllar geçirdik bu çerçevede. Fakat bizler bu günlerde bu müzakerelerin bir sonucunun gerçekleşemeyeceğini anladık. Özellikle İsrail'in katı tutumundan dolayı. Biz önemli müzakerelerde buluştuk. Neredeyse bir anlaşmaya varacaktık, neredeyse tüm temel meseleleri ele aldık. Büyük ölçüde anlaşmaya varmıştık, her taraf diğer tarafın tutumunu öğrenmişti. En önemlisi de sınırlara ve Kudüse ilişkin müzakereler yaptık. Neredeyse güvenlikle ilgili bir anlaşmaya vardık. Üçüncü bir gücün Filistin topraklarında olmasında anlaştık. NATO gücü olacak. Bunu Amerikalılarda kabul etti. Bu dosya kapandı. Onlar döneminde çok şeyler gerçekleştirdik. Ancak bazı özel nedenlerle müzakereler yıkıldı. Netenyahu geldi ve yeniden müzakerelere dönmeye ikna edemedik" diye konuştu.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, yapılan müzakerelerde bir sonuca varamadıklarını ifade ederek, müzakerelerin durduğunu söyledi. Dörtlü komisyonun da birkaç kez toplanmaya çalıştığını, ancak başarılı olamadığını söyledi. "Bizim birinci, ikinci ve üçüncü seçeneğimiz müzakereye gitmektir" diyen Abbas, "Ama kapılar yüzümüze kapanırsa BM'ye gideriz. BM'ye şikayet edip, 'biz 63 yıldan beri işgal altındayız çözüm bulunuz' deriz. Biz yeryüzündeki diğer halklar gibi uluslar arası çözüm istiyoruz. Biz BM'ye üye olan bir devlet istiyoruz. Biz istediklerimizi elde edemezsek o zaman tek seçenek müzakereye gitmektir. BM her şeyi çözemez. Çok temel ve hazin meseleler var. Mülteciler, Kudüs meselesi, su meselesi. Diğer meselelerin tamamında ikili çözüme ihtiyaç vardır. Biz şimdi BM'ye gitmeye mecburuz. Müzakerelere alternatif değil ama üzülerek söylüyorum bir sonuca varamadık" dedi.
Türkiye başta olmak üzere pek çok ülkenin Filistin meselesi konusunda görüşlerini aldıklarını dile getiren Abbas, şunları söyledi;
"Devletlerle de istişarelerimize devam edeceğiz ki hatasız olarak oraya gidelim. BM'ye giderken diğer dostlarımızın, bütün dünya ülkelerine heyetler gönderdik. Biz BM'ye sadece gitmek istediğimiz için gitmiyoruz, mecbur olduğumuz için gidiyoruz. Dünyanın görüşünü alıyoruz. Belki bazı devlet bizi tanıdılar. Fakat aynı zamanda durumun uygun olmadığını görebilirler. Biz tek taraflı bir şey yapmıyoruz. Çünkü biz oraya giderken meselemizi 193 ülkeye arz etmek için gidiyoruz. BM'ye gitmeyeceksek nereye gidelim. Bu işlem tek taraflı değil. İsrail neticede tek taraflı konuları durdursun. Biz İsrail'le yaşamak, yan yana komşu olarak yaşamak istiyoruz. Onunla birlikte haklarımızı elde ettikten sonra güvenlik ve istikrar içinde yaşamak istiyoruz. Biz BM'ye İsrail'le birlikte yaşamak için gidiyoruz. İşgal altında bir halk, hakkını isteyen bir halk topraklarını işgal eden devletten nasıl meşruiyet isteyecek?"
"Kendi devletlerini inşa ettiler, bizi unuttular. Biz devletimizi istiyoruz" diyen Mahmud Abbas, BM'ye bu seçenekle gittiklerini söyledi. Abbas, "Dost arayışı içindeyiz. Ne olursa olsun sonuç olumlu ya da olumsuz olsa da halkımıza dönüp olan biteni söyleyeceğiz. Güçlü bir şekilde gitmeliyiz ve silahlanmalıyız. Biz Filistin halkı BM seçeneği üzerinde anlaşmış durumda. Mesajımız budur. Bizi bu güne kadar tanımayanlara da çağrıda bulunalım. Mantık ve akıl dilini kullandıklarında anlayacaklardır. En azından bizim görüşümüzü de dinlemeleri gerekiyor. Dünya akıl ve mantıkla hükmünü vermektedir. Amerikalılarla karşı karşıya kalmak istemedik. Biz kesintisiz olarak sürekli bir şekilde Amerikalılarla görüşmelerimizi devam ettiriyoruz. Belki bir anlaşmaya varırız. BM'ye giderken onlarla karşı karşıya kalmak istemiyoruz" şeklinde konuştu.
Mahmud Abbas, Filistinliler arasında bir uzlaşı meselesi olduğunun da altını çizerek, "Bizim gönüllerimizde aziz olan bir meseledir. Biz bölünmüş olarak BM'ye gidersek olumlu 'güvenlikle ilgili bir anlaşmaya vardık. Üçüncü bir yön oluşur. BM'ye giderken birleşmiş, anlaşmış olarak gideceğiz. Dünyaya diyeceğiz ki 'biz buradayız'. Diğerlerinin elinde bölünmüş olduğumuza dair bir bahane olmayacak. Biz BM'ye gidip üye olmak istiyoruz. Aynı zamanda Filistin uzlaşısını BM'ye giderken halletmemiz gerekiyor" diye
konuştu.
Filistin'in mali krizle karşı karşıya geldiğini anlatan Abbas, "Biz mali krizle yüz yüzeyiz. Bu ay içerisinde memurların ve çalışanların yarı maaşını ödedik. Gerçek bir kriz var. Bu da özellikle bazı tarafların ödemeye bağlı olduklarını söyledikleri halde ödeme yapmadıkları için bu krize düştük. Bu kriz gerçektir, yapay bir kriz değildir. 118 devlet bizi tanıdı. Bizi tanıyan ülkelerin sayısı artarsa tutumumuz dayanak kazanır. Biz sanayi toplumu olmak istiyoruz" dedi.
Habertürk