Başbakan Erdoğan'ı sevmemin bir sebebi de... Yıllarca düşündüğüm, tartıştığım ve neticede "olmaz böyle şey" dediğim konuları pat diye ifade ediyor olması.
Mesela dün katıldığı Anayasanın Dili başlıklı sempozyumda, 'dilde inkılap' gerekçesiyle Türkçeyi kısırlaştıranlara verip veriştirdi. Çok iyi etti.
Alfabeyi değiştirdikleri yetmemiş... (Efendim eski alfabe kalkınmamıza engelmiş. Japonya örneği ortadayken bu söylenir mi?)... Dilimizi, "yabancı" kelimelerden temizlemeye kalkmışlardı.
İşin kötüsü başarılı da oldular: Bunu yapanların 'İncil'i olan Nutuk'u, bugünün genci anlayamıyor.
Şişhane değil şeşhane
Okurlarımız, "Altı kaval..." diye başlayan ünlü deyimde, niye "Şişhane" yerine "Şeşhane" yazdığımı soruyor. Çünkü deyimin aslı böyle: "Altı kaval, üstü şeşhane..."
Biraz düşünün... Şişhane'nin altında yer alan kaval ne olabilir? Bir tuhaflık var, değil mi? Anlatmaya çalışayım:
"Uyumsuz iki şeyin bir arada bulunmasını" ifade etmek için kullanıyoruz bu deyimi. Kökeni belli değil. Ancak şöyle bir hikâye anlatılır:
Eskiden topların iç yüzeyi düzdü. Yani "kaval" gibiydi. Zamanla mühendisler, merminin döndüğünde daha hızlı gittiğini, böylece daha delici hale geldiğini buldu. (Futbolda çarpan topun hızlanması da bu yüzden...)
Bunun üzerine topların ve tüfek namlularının içine "yiv" denilen boğumlar, çizgiler koydular. Altı boğumlu yive de bizde şeşhane (yani 6 kısım) dendi.
Ancak bir adamın aklı yatmamış buna. Yarısı eski tip "kaval" (yivsiz), üst kısmı ise "şeşhane" (yivli) bir tüfek yapmış kendine. Olmuş size altı kaval üstü şeşhane bir tüfek.
Zamanla halk, şeşhaneyi, Şişhane'ye dönüştürmüş. Varsın halk öyle kullansın. Ama ben de, öğrenme sevincine sahip okurlarımız için doğrusunu yazayım.
Öğrenmek deyince aklıma geldi: Siyasetçilerin tercihleri farklı. Biri dindar, diğeri milliyetçi, bir başkası Kemalist gençler yetiştirmek istiyor.
Benim hayalim ise sorgulayan gençlerin yetişmesi. İnancı ya da ideolojisi ne olursa olsun, yeter ki kendine verileni olduğu gibi kabullenmesin, "niye ve nasıl" diye sorsun. Ve ancak tatmin edici bir cevap aldığında mutlu olsun.
Sabah