Risale Haber-Haber Merkezi
Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, "CHP-MSP Koalisyonu, 1. ve 2. MC dönemi, ANAP tecrübesi Fuller ekibini umutlandırdı. Bu konuda Boğaziçi ve ODTÜ’de ciddi çalışmalar yapıldı. Nakşiler ve Nurcular üzerinden çalıştılar" dedi.
AK Parti kongresine dair değerlendirmelerde bulunan Dilipak, Müslümanların iktidar ve servetle yaadıkları imtihanı hatırlattı:
"Kuyudaki Yusuf’u Mısır’a Sultan eden Allah, öyle sanıyorum ki, bundan sonra bizi servet ve iktidarla imtihan edecek. Ama eğer sahip olduğumuz servet ve iktidar aklımız ve imanımıza yön vermeye başlarsa yandık. Aslolan aklımız ve imanımızın o servet ve iktidara yön vermesidir.. İşte asıl söylemek istediğim de bu. Bu AK Parti iktidarında servet ve makam sahibi olmuş insanların servet ve güçleri akıl ve imanlarının önüne geçer ve onlar heva ve hevesleri ile hareket etmeye başlarlarsa “yakın olan bir azabı bekleyin” derim ben de o zaman!"
Mantar gibi bir sürü cemaat çıktı ortaya
Bakın Aile Bakanlığı var da aileyi güçlendirebildik mi? Gençlik Bakanlığı var da, gençler ne durumda. İmam Hatiplerin okul ve öğrenci sayısı arttı, fiziki şartlar mükemmel de sonuç ne? Üniversiteler ne durumda.. Düne göre maddi alanda birçok noktada çok daha iyi durumdayız ama yanlış giden bazı şeyler de var. Ama gitmemiz gereken uzun bir yol var daha önümüzde.. Nereye, nasıl gideceğiz, Üniversitelerimiz, STK’larımız, kanaat önderlerimiz ne diyor bu konuda.. Mantar gibi bir sürü cemaat çıktı ortaya, hepsi cennet vadediyor, herkes manevi kaynaklardan besleniyor güya ama hiç birinin dediği ötekini tutmuyor neredeyse..
Nakşiler ve Nurcular üzerinden çalıştılar
CIA'nın eski üst düzey yetkililerinden Graham Fuller'in tarikat ve cemaatler üzerindeki fitnesine dikkat çeken Dilipak, yazısını şöyle sürdürdü:
"Bakın, Graham Fuller’i FETÖ projesine sevkeden şey, Müslümanların iktidar ve servetle tanışınca gevşemeleri ve dönüşmeleri idi.. Servet ve iktidarın dönüştürücü bir gücü vardı.. Fuller ve arkadaşları, İslam dünyasını sopa ile değil, havuçla dönüştürmek için bir proje hazırladılar. FETÖ bu projenin taşeronu idi.
CHP-MSP Koalisyonu, 1. ve 2. MC dönemi, ANAP tecrübesi Fuller ekibini umutlandırdı.. Bu konuda Boğaziçi ve ODTÜ’de ciddi çalışmalar yapıldı. Nakşiler ve Nurcular üzerinden çalıştılar. Medya üzerinde çalıştılar. Para, makam, şöhretin dönüştürücü gücünü medya ve STK’lar üzerinden örgütlediler.. FETÖ bu projeyi AK Parti üzerinden ve daha sonra AK Partiyi ele geçirerek sürdürmek istedi. BOP ile birlikte Türkiye tamamen ele geçirilecek ve bu proje İslam dünyasına yayılacaktı. FETÖ’nün okulları bu yeni din ve yaşam tarzı algısının misyoner okulları olacaktı.
Bugün AK Partinin geldiği nokta bu hayallerin sonu oldu.. Bu kongre de, bundan sonra bu işin bir daha eskisi gibi olmayacağının bir göstergesi oldu.. Şimdi bu merhalede beklenen, ilk etapta AK Partinin FETÖ’cülerden ve bu gücü kendi kişisel veya örgütsel çıkar hesaplarına alet etmek isteyenlerden kurtarılacak ve devam eden süreçte, grup, yerel yönetimler, özerk kuruluşlar ve bürokrasinin arındırılması gündeme gelecektir.. Bu değişim 2019’a kadar kesintisiz bir şekilde devam edecektir.