Dinçer: 66 ay sorun çıkartacak bir mesele değil

Mili Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Ülke TV'de 4+4+4 sistemini değerlendiriyor.

Bakan Dinçer'in konuşmasından satırbaşları:

Eski sistemden veli, öğretmen sistem memnun değildi. Küresel düseyde başarının önüne geçiyordu.Tek tip insan ve tek tip eğitim anlayışından vazgeçiyor. Eski sistemde tek tip bir eğitim sunulduğu için çocuklar arasında rehkabet yoktu ancak yeni sistemde çocukların becerileri göz önüne alınacağı için daha başarılı bir eğitim olacak.

66 ay sorun çıkartacak bir mesele değil

66 ay meselesi büyük bir sorun olarak görülmemeli. Birtakım sorunlar olursa onları gözden geçireceğiz. Bizim tahminimizden bile az çıktı bu şekilde okula gelmeyen çocuk sayısı.
Eğitimde 3 temel nokta değişmedikçe değişim olmuş sayılmaz

Bu eğitim sisteminde yapılan değişiklikleri bu ülke çok büyütüyor. 3 önemli öğe vardır: Bir öğretmen, iki müfredat, üç eğitim ortamı. Eğer bunları değiştirmiyorsanız, yaptığınız değişikliklerin ne manası var. Bunun dışında yapılan değişiklikler, yüzeyseldir. Türkiye ilk defa paradigmasını değiştirmeye çalışıyor, eğitim ortamlarını iyileştirmeye çalışıyor. Müfredat değişti. Eğitim algısını değiştirmeye çalışıyoruz biz, yeni stratejiler peşinden koşuyoruz. Geçmişteki değişiklikler gerçek değişiklikler değildi. Küresel müfredata göre şimdi bizim yapıtğımız gerçek değişiklik, geç kalmış bir değişikliktir.

Bu değişikliği 5 sene önce yapmaya kalksaydınız, Türkiye'de yapmanız mümkün olmayabilirdi. Her yıl yüzde 2 oranında okullaşma oranında yükselme elde ettik. Türkiye'nin 2011'deki oranı tüm dünyanın okullaşma oranının üstündedir.

Teknolojik altyapınız müsait değilse, söz konusu değişiklikler nasıl yapılabilirdi? Biz artık bu ülkede öğretmen ihtiyacının yüzde 87'sini karşılayabilir hale geldik.
Bütün bunlara rağmen hala ciddi sorunlarımız var. Hala derslik ihtiyacımız var. Hala yüzde 15 civarında öğretmen eksikliğimiz bulunuyor.

Teknik eksiklikler düzeldikten sonra bu adımlar atılsaydı diye düşünmek, bir 10 yıl daha bekleyelim manasına gelir. Bu kadar geç kalmak doğru değil. Biz artık şiddetle eğitim meseleleri konuşulurken, bazı analizlerin rakamlar üzerinden yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Konuyla ilgili bilgi isteyen insanlarımızın hepsine bilgi vermeye hazırız. Ama kanaat üzerinden yapılan eleştiriler gerçekçi değil.

478 bin öğrenci gelecek. Ortaöğretimde de 200 bin civarında öğrenci geleceğini varsaydık. Geçen yıl biz tüm Türkiye'de yaklaşık 22 bin derslik hizmete açtık. Bunlarda 11 binini yeni yaptık. Geri kalanını da proje aşamasındakileri tamamladık. Bu açıdan bakıldığında bugün eğitime başladığımızda geçen yıldan kesinlikle daha kötü durumda değiliz. Bunun üzerinden ikili eğitim yapıyoruz, geç çıkacağız gibi tartışmalar yeniden gündeme getiriliyorsa, burada siyasi niyetler vardır.

Bu yıl tam 4 bin 900 derslik kazandırdık. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Diyarbakır, Batman, yani göç alan illerimiz ciddi anlamda altyapı eksikliği hissetmeye devam ediyor. Biz de yatırımları oraya yönlendiriyoruz. Bunun üzerinden yapılan tartışma, eğitimle alakalı bir tartışma değildi.
Eğitim sisteminin yeni hali bu yıl birinci sınıfları etkileyecektir. Bunun dışındakiler için koparılan fırtınanın eğitimle alakası yoktur.

Eğitim alanında oldukça iyi olan ülkelerin genel ortalamasına baktık. Biz çocuklarımıza 198 saat daha az Matematik öğretiyoruz. Bunun için çocuklarımızı okullarda 1 ders saati daha fazla okutma kararı aldık. Aslında 200 saat daha fazla Matematik almak, dersane ihtiyacını giderecek.
Biz çocuğa uygun bilgiyi, ona uygun şekilde sunabilmek için çalışıyoruz.

Haber7

Eğitim Haberleri