Dişte önemli olan ilk etapta, her dalda olduğu koruyuculuk hekimliğinin önemli olduğuna değinen Ateş, "O yüzden küçük yaşlarda önlemleri almaya başlamak lazım. Çocuklarımıza diş konusunda hassasiyetle davranmamız gerekiyor. Daha sonra tabi ki oluşmuş diş problemlerini çeşitli tedavilerle ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Dişte oluşan sorunu küçükken halledersek bizim açımızdan kolay olduğu gibi hasta açısından da daha kesin olumlu sonuçlar alabiliyoruz" dedi.
Diş çürüğünün ihmal edildiği zaman farklı problemlerle karşılaşabilineceğini dile getiren Ateş, "Bir tek diş hasta durumundayken ilerlediği zaman sağı ve solundaki dişler de tehdit altında oluyor. Diş çürüğü bulaşıcıdır, bu bir çok hastamız bilmiyor. Oluşmuş bir çürük diş etine kadar gelip ağrılara sebep oluyor. Müdahale olursa kanal tedavisi yapılabiliyor ancak ihmal olursa diş kaybediliyor, çekilmek zorunda kalıyor. Oluşan boşluklarda ağızda, dişlerde kayma oluşturabiliyor ve damak erimesine de neden olabiliyor" diye konuştu.
Dişteki ağrının mutlaka bir problemi gösterdiğini kaydeden Ateş, "Diş eti kanaması, ara yüz çürüğü veya darbe sonucu kökte oluşan bir durum olabilir. Diş eti hastalığı tamamen farklı bir olay. Bunda öncelikle diş taşı olup olmadığına bakmalıyız. Şeker ve böbrek hastası olanların da diş etinde farklı problemler çıkabilir" şeklinde konuştu.
Haberler