21. yüzyıl yaşam tarzı, diş minesinin aşınması anlamına gelen “asit erozyonuna” sebep oluyor.
Uzmanlar, modern beslenme alışkanlıklarının bir parçası olarak tüketilen bazı yiyecek ve içeceklerin yüksek düzeyde asit içerdiğini, bu nedenle de dişlerde geri dönülmez hasarlara yol açabileceği uyarısında bulunuyor.
Dişlerde görülen asit erozyonu ile modern beslenme alışkanlıkları arasında bağlantı olduğu belirtiliyor.
Diş Hekimi Protez Doktoru Çağdaş Kışlaoğlu, 21. yüzyıl yaşam tarzının,
diş minesinin aşınması anlamına gelen “asit erozyonuna” sebep olduğunu ifade etti. Dr. Kışlaoğlu, her yaştan kadın ve erkeği tehdit eden asit erozyonunun, asitli yiyecek ve içeceklerin dişle teması sonucunda diş minesi yüzeyinin yumuşaması ile ortaya çıktığını belirtti. Dr. Çağdaş Kışlaoğlu’na göre, zamanla bu asidik yumuşama önemli bir aşınmaya ve dolayısıyla da diş minesinin kalınlığının azalmasına yol açabiliyor. Bu da dişin dokusu, şekli ve görünümünde değişime ve diş hassasiyetinin artmasına neden oluyor.
Günümüzde artık insanlar yaşam tarzı, sağlık ve beslenme konularında daha fazla bilinçliler. Daha az şeker ve yağ seçenekleriyle, modern beslenme alışkanlıkları geçmişe nazaran daha sağlıklı. Ancak Dr. Kışlaoğlu, modern beslenme alışkanlıklarının bir parçası olarak tüketilen bazı yiyecek ve içeceklerin yüksek düzeyde asit içerdiğini, bu nedenle de dişlerde geri dönülmez bir hasara yol açabileceği uyarısında bulundu.
Gazlı içeceklere dikkat!
Dr. Çağdaş Kışlaoğlu, son zamanlarda sağlıklı ve besleyici olmaları sebebiyle meyve suları, düşük kalorili ve yağ oranı düşük yiyecek ve içeceklerin özellikle tercih edildiğini söyledi. Fakat Dr. Kışlaoğlu’na göre, birçok meyvede ve meyve suyunda, çayda, sirkede, şekerli veya şekersiz gazlı içeceklerde bulunan asidin diş minesinin yüzeyinin yumuşamasına ve zamanla diş minesinin aşınmasına sebep oluyor. Kışlaoğlu, bu nedenle özellikle asitli içeceklerden uzak durulmasının diş sağlığı bakımından önemli olduğunu vurguladı.
Pişirme yöntemleri asidi etkiliyor
Diş Hekimi Protez Doktoru Çağdaş Kışlaoğlu, modern pişirme trendlerinin de yiyeceklerin içindeki asidi etkileyebileceğine dikkat çekti. Dr. Kışlaoğlu, İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre kabak, soğan ve biber gibi sebzelerin fırında pişirilmesinin bu sebzelerdeki asidi, haşlama ve kısık ateşte pişirme gibi geleneksel tekniklere oranla arttırdığını vurguladı.
Yemekten hemen sonra diş fırçalamak çok zararlı …
Dr. Çağdaş Kışlaoğlu, ayrıca modern yaşamın diğer gerekliliklerinin de dişlerde asit erozyonu oluşturma riskini arttırdığına da değindi. Bembeyaz dişlere sahip olma modasının, piyasada ciddi biçimde aşınmaya yol açan diş macunlarının artmasına yol açtığını söyleyen Kışlaoğlu şu bilgileri verdi:
“Aşınmaya yol açan diş macunları ve özellikle yemeklerden hemen sonra dişlerin fırçalanması ile yüksek derecede asit içeren yiyecek ve içeceklerin tüketiminin bir araya gelmesi, asit erozyonu oluşumunu hızlandırıyor.
Asit erozyonunun ilk safhalarında dişlerin parlaklığı ya da görünümünde yüzeyin aşınmasına bağlı olarak değişim gözleniyor. Diş minesi aşındıkça, minenin altındaki dentin gözle görülebilir duruma geliyor. Bu da dişlerin daha sarı renkte görünmesine, ayrıca sıcak ve soğuk yiyecek, içeceklere karşı daha hassas olmasına sebep olabiliyor. Asit erozyonu daha ciddi boyutlara ulaştığında ise, dişlerde belirgin sarı lekelere, şeffaflığa, diş uçlarında çatlaklara, daha fazla hassasiyete ve diş yüzeyinde ufak oyuklara sebep olabiliyor.”
Asit erozyonunun etkilerinin geri döndürülemez olduğunu vurgulayan Dr. Çağdaş Kışlaoğlu, diş muayenesi sırasında diş hekiminden asit erozyonunun belirtilerini mutlaka kontrol etmesini istememizi öneriyor.
internethaber