İslam alemi olarak hicri 1441. yıla girildiğini anımsatan Erbaş, Müslümanlar için milat kabul edilen hicretle beraber, İslam'ın rahmet, barış ve esenlik ilkelerinin Medine'den bütün insanlık coğrafyasına yayıldığını vurguladı. Erbaş, "Bu değerleri yaşamak ve yaşatmak uğruna yurtlarını terk edenlere yeryüzü vatan kılınmıştır. Bu yönüyle hicret, İslam'ın yüce değerleri ve evrensel hakikatleri üzerine tesis edilmiş bir hayat ve toplum idealinin ilk nüvesinin yeryüzüne atıldığı bereketli bir mevsimdir." ifadelerini kullandı.
Erbaş, hicretin, insanlığın daha önce şahit olmadığı paylaşma, yardımlaşma ve kardeşlik gibi üstün insani erdem ve faziletlerin tarih sahnesindeki en güzel vesikası olduğunun altını çizerek, "Hicret, fikir ve aksiyon planında Müslümanca yaşayışın manifestosu, imanın ikrarı, kulluğun izharı ve ahlakın ihyasıdır." değerlendirmesinde bulundu.
"Hayatımızda yeni bir sayfa açmak için fırsat telakki etmeliyiz"
Hicretin, dünyevi her türlü bela, sıkıntı ve meşakkatten firar değil, ahireti dünyaya tercih etmede sağlam bir karar ve istikrar olduğunu belirten Erbaş, şunları kaydetti:
"Bu sebeple, ömür sermayemizden bir yılı daha geride bıraktığımız şu günlerde yeni hicri yılı, Rabbimizle ahdimizi ve akdimizi yenilemek, kulluk yolculuğumuzdaki zaaf ve savrulmaları istikametle buluşturacak yeni kararlar almak ve hayatımızda yeni bir sayfa açmak için fırsat telakki etmeliyiz. Bu yönüyle zikir, şükür ve şuur vesilesi olan yeni yıl bizler için eşsiz bir nimet, nereden gelip nereye gittiğimiz hakkında bize ışık tutarak geçmişin, halin ve geleceğin idrakine varmamızı sağlayan aydınlatıcı bir kandildir."
Hicret olayının bilgi, hikmet ve marifet gibi modernitenin örselediği medeniyet dinamiklerinin ihyası noktasında külli bir farkındalığa ve sürekli bir bilince vesile olması gerektiğine işaret eden Erbaş, "Bu sebeple, Hz. Peygamberin (s.a.s.) hicretini tezekkür, tefekkür ve tedebbürle yoğurarak bizleri millet ve ümmet planında terakkiye taşıyacak yeni hicretlere zemin kılmalıyız. Söz konusu ideal, başta yüce Allah’ın sonrasında tarihin bize yüklediği önemli bir sorumluluktur." ifadelerini kullandı.
aa