Risale Haber-Haber Merkezi
Geçtiğimiz günlerde Başkan Yardımcısı Prof. Hasan Kamil Yılmaz, Risale-i Nur cemaatinin temsilcileri ile İstanbul'da bir araya gelmişti. Beşiktaş’taki Ertuğrul Tekke Camii’nde gerçekleşen toplantıya Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin talebeleri de katılmıştı. Nesil Grubu’nu temsilen Mehmet Fırıncı, Hizmet Vakfı'nı temsilen Hüsnü Bayramoğlu, İstanbul İlim ve Kültür Vakfı, ‘Yazıcılar’ grubundan Hayrat Vakfı, Meşveret Grubu ile Arslanbey Eğitim ve Kültür Vakfı yetkilileri hazır ublunmuştu.
Toplantıların hangi kriterlere göre yapıldığı da merak konusu. Al Jazeera’den Gonca Şenay'ın haberine göre, FETÖ yapılanmasının 15 Temmuz darbe girişiminin ardından cemaatlerde, “Biz de paralel yapı olarak adlandırılıp ötekileştirilir miyiz?” kaygısı oluşurken, kamuda ise, “Bu yapılar da bizim için bir tehdit olur mu?” sorusu gündeme geldi.
Bu soru işaretleri üzerine Diyanet, yasadan kaynaklanan görevini yerine getirip cemaatlerle temas kurma kararı aldı. Diyanet bu yapılarla iletişim kuracak ve iç işleyişleri ve yapılanmaları hakkında daha doğru kaynaklardan elde edilmiş bilgilere sahip olacaktı. Hatta bir süre önce "Dini Sosyal Teşekküller Komisyonu" da oluşturdu. Ancak bu komisyon da beklenen adımları atamadı.
"HANGİ CEMAATLERLE GÖRÜŞÜLECEK" KRİTERİ
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında bu cemaatlerle görüşülmesi konusunda daha net bir fikir birliği oluştu ama bunun yönteminin nasıl olacağı bir türlü belirlenemiyordu. Bu noktada da en önemli sorun “nasıl muhataplık kurulacağı” oldu.
Aslında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yasayla tanımlanan görevleri arasında geleneksel dini teşekküllerle, sosyolojik olarak ortaya çıkmış kurumlarla iletişim kurma ve onların dini söylemlerini tanıma var. Fakat bunun nasıl yapılacağı bilinmiyordu.
Kurum içinde yetkililer arasında yapılan görüşmelerde, Başkanlığın bu cemaatleri doğrudan kurumsal olarak muhatap alması doğru bulunmadı. Bu durumda iletişimin nasıl kurulacağını belirlemek zaman aldı. Sadece bu değil, hangi cemaatlerle görüşülüp hangileriyle görüşülmeyeceği de önemliydi. Sonunda belirlenen kriterlerden biri, bu cemaatlerin toplum tarafından benimsenmesi oldu. Bir diğeri ise, "kriminal olmayan yapılar"ın seçilmesi olarak belirlendi.
YÖNELTİLEN 3 SORU
Temas kurulması için ise, Diyanet İşleri Başkanlığı içinde bu cemaatle “tanışıklığı” olan isimlerin devreye sokulması yöntemi benimsendi. Diyanet İşleri Başkanlığı yetkililerinin verdiği bilgilere göre bu temaslar için şu anda yapılabilecek tek tanımlama “zemin yoklama”.
“Siz kendinizi nasıl anlamlandırıyorsunuz?”, “Türkiye’deki dini hayatın akışı konusundaki düşünceniz nedir?”, “Siz nasıl bir yapısınız?” Bu sorular, zemin yoklama çerçevesinde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görüşmeye başladığı cemaatlere sorduğu sorulardan sadece bazıları.
“Bu çevrelerle teması olan bazı arkadaşlar zemin yoklama şeklinde görüşmeleri yürütüyorlar.” Bazı cemaatlere Diyanet’ten isimler gidiyor, bazıları ise Diyanet’e temsilcilerini gönderiyor. Görüşülen cemaatler arasında ise Menzil ve Süleymancılar da yer alıyor. Yapılan görüşmeleri Diyanet İşleri Başkanlığı kendi içinde değerlendirecek.