Diyarbakır'da projeler ve çeşitli çalışmalarla kız ve erkek çocuklarının okula kazandırılması için çalışmalar sürüyor. Çalışmalar sayesinde kentte ilköğretim okullarında okullaşma oranı yüzde 99,3 ile Türkiye ortalamasının üstüne çıktı. Bir yandan çocukların okula kayıtları yapılırken, bir yandan da okuldan kopan çocuklar okula kazandırılıyor.
Milli Eğitim Müdürü Hadi Ağırbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kız Çocuklarının Okullaştırılmasının Artırılması Projesi'nde temel amacın kız çocuklarının okula erişimini sağlamak olduğunu söyledi.
İlde projenin başarıyla uygulandığına dikkati çeken Ağırbaş, ''Geçen yıl mezun olup çeşitli nedenlerle okula gidemeyen çocukların önemli bir kısmını proje ile okula kazandırdık. Proje kapsamında yapılan çalışmalarla vatandaşlar artık daha bilinçli oldu. Çocuklarının okula gitmesini en azından liseyi bitirmelerini arzuluyorlar. Çocukların iyi bir eğitim imkanına kavuşmalarını istiyoruz'' dedi.
-Eğitimden uzak çocuklar-
Milli Eğitim Şube Müdürü Hacı Nuri Bakır da Milli Eğitim Bakanlığı'nın Avrupa Birliği'nin desteğiyle yürüttüğü Kız Çocuklarının Okullaştırılmasının Artırılması Projesi'ni sürdürdüklerini, projenin 16 ilde uygulandığını belirtti.
Ana amacın her ne kadar kız çocuklarının okula kazandırılması olsa da eğitimden uzak duran bütün öğrencileri öncelikle örgün eğitime, bunun mümkün olmadığı durumlarda da yaygın eğitim kurumlarına kazandırmak olduğunu vurgulayan Bakır, daha önce liselerin zorunlu olmadığını, 12 yıl zorunlu eğitimle beraber liselerin de bu kapsama alındığını bildirdi.
Her yıl yaklaşık 35 bin öğrencinin ilköğretim okullarından mezun olduğunu, bu yıl yaptıkları alan çalışmaları ile eylül ayında 9 bin öğrencinin henüz liseye kayıt olmadığını tespit ettiklerini anlatan Bakır, ''Alan çalışmaları ile eylül ayında 9 bin öğrencimizin henüz liseye kayıt olmadığını tespit ettik. Çalışmalarla 5 binini tekrar okullu yaptık'' diye konuştu.
Liselere kayıt yaptırmayan 4 bin öğrenci için çalışmalarının sürdüğünü, ilköğretim okullarında da Türkiye ortalamasının üzerine çıktıklarını kaydeden Bakır, yüzde 99,3 oranında bir okullaşma oranının bulunduğunu vurguladı.
Özellikle devamsızlık yapan risk altındaki çocuklara yönelik çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Bakır, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Projenin ana hedeflerinden biri de 8. sınıfı bitirip henüz 9. sınıfa kayıt yaptırmayan öğrencileri okula ve belli bir mesleğe yönlendirmeye yöneliktir. Bütün okullarımızda ikna ekiplerimiz var. Ekiplerimiz saha çalışmasında okula gelmeyen öğrencilerin evlerini ziyaret ediyor. Okula gelemeyen öğrencilerin engellerini kaldırmaya çalışıyorlar. Temel eğitimde yüzde 99,3 gibi bir oranla başarılı bir iliz. Ana hedef, 12 yıllık zorunlu eğitim kapsamında tüm çocukları okula kazandırmaktır. Her yıl 35 bin öğrenci 8. sınıftan mezun olmasına rağmen bunlardan sadece 20-22 bin civarında öğrenci 9. sınıfa kayıt oluyordu. Liselerde yüzde 65 civarında bir okullaşma oranı vardı. Ama yasal düzenleme ve bu proje kapsamında 35 bin öğrencimizden yaklaşık 4 bine yakın bir öğrencimiz kaldı. Okula kazandırılan çocukların büyük çoğunluğu kızlar. Bölgemizde kızlar gerek ekonomik gerekse de geleneksel nedenlerle dolayı aileleri tarafından okula gönderilmiyor. Ama ikna ekiplerimiz çalışmaları sonucunda çocuklarımız orta öğretime kazandırılıyor.''
Seyrantepe Ortaokulu Müdürü Mehmet İkram Doğrul da okullarında bin 500 öğrencinin eğitim gördüğünü, daha çok sosyo ekonomik olarak geri planda olan ve eğitimi düşük olan velilerin çocuklarının okuduğu bir okul olduklarını, bunun sıkıntısını bütün kenar mahallelerde yaşayan okullar gibi kendilerinin de yaşadığını söyledi.
Okulların başladığı dönemde 81 öğrencinin okula devam etmediğini tespit ettiklerini, bu öğrenciler için komisyon kurduklarını aktaran Doğrul, çalışma ile 22 öğrencinin il dışına taşındığını belirlediklerini, kalan öğrenciler için yapılan yoğun çalışmalarla 13 öğrenciyi okula tekrar kazandırdıklarını bildirdi.
-Ailede çocuk sayısı fazla-
''Okula gelemeyen bazı kız çocuklarının annelerinin sağlık problemlerinden dolayı kardeşlerine baktıklarını, bazılarının aileye destek için çalıştıklarını tespit ettik. Veli ziyaretlerinde çocukların nasıl okumaya hevesli olduklarını gördük'' diyen Doğrul, okula kazandırılan her çocuk için büyük bir mutluluk yaşadıklarını belirtti.
Rehber öğretmen Özgül Gün de, kız çocuklarının okula gelmemesinin en büyük nedeninin, ailede çocuk sayısı fazla olduğu için küçük olan kardeşlerine bakmaları olduğunu, erkek çocuklarının da aile ekonomisine katkı sunmak için çalıştığını vurguladı.
''Geleneksel sorunlar çok var. Bir kısmında anne ve baba kız çocuğunu okula göndermek istiyor, fakat ağabey istemediği için gönderemiyor. Sorun çıkarıyorlar. Bir öğrencimiz de nişanlanmıştı. Kız öğrencilerin çoğu okula gelmek istiyor ancak anne, baba veya ağabeyleri göndermiyor'' diyen Gün, çocukların tekrar okula kazandırılması için çalışmalarının süreceğini kaydetti.
-Polis olmak istiyorlar-
Tekrar okula kazandırılan öğrencilerden Gül Çınar, Seyrantepe İlköğretim Okulu'nu okuduğu sırada küçük kardeşlerine bakmak için 6. sınıftan itibaren okulu bıraktığını, sonra öğretmenlerinin ailesini ikna etmesiyle okula kavuştuğunu söyledi.
Okula başladığı için çok mutlu olduğunu dile getiren Çınar, okuyarak polis olmak istediğini belirtti.
Annesinin hasta olması nedeniyle kendisinden küçük kardeşlerine baktığını anlatan Nebahat Kızıl ise, ''8 kardeşiz. Anneme yardımcı oluyorum. Kızların en büyüğü olduğum için küçük kardeşlerime ben bakıyorum. Bu nedenle okula gidemiyorum. Ama okuyup polis olmak istiyorum. Okuldaki öğretmenler bize geldi, annemi ikna ettiler. Tekrar okumak istiyorum'' şeklinde konuştu.
aa