Salih Hamurcu'nun Haberi
Son günlerde birçok dizide kötü aile örneklerinin sergilendiğini belirten Prof. Dr. Adam, bu tür dizilerin Avrupa ülkelerine göre sağlam olan aile yapılarını olumsuz etkilediğini savundu.
İnançlara uymayan, kültürle bağdaşmayan gelenek ve göreneklere zıt olan dizi ve filmlerin toplum tarafından örnek olarak algılandığına işaret eden Adam, özellikle ergenlik çağındaki gençlerin bu tür olumsuz davranışlar içeren dizileri örnek alabildiğini ifade etti.
Aile içinde boşanmaların arttığı bir dönemde kötü aile örnekleri ve ilişkilerin izletildiği dizilerde nikâhsız yaşamanın normalmiş gibi gösterildiğini dile getiren Adam, "Batı toplumunda özellikle yaygın olan nikah olmadan birlikte yaşama anlayışı, dizilerle birlikte ideal ve örnek kabul edilen insanlardan dolayı büyük kentlerde yaygınlaşmaya başladı. Daha da kötüsü sıradan ve olağanmış gibi görülmesi. Artık bir normal bir davranış gibi toplum bunu yadırgamaz ve eleştirmez hale geliyor. Özellikle gençlerin ergenlik çağıyla birlikte başlayan örnekleme durumu var. Gençler ailede örnekler bulamazlarsa bu örnekleri dışarıdan almaya başlıyorlar. Bunun başında diziler ve filmler geliyor." dedi.
Olumsuz örnekler oluşturan dizi ve filmlerin çekirdek aile yapısını temelinden dinamitlediğini belirten Adam, dizilerdeki yaldızlı hayatın çok cazip bir tarz gibi gösterildiğini bununda inançları, manevi değerleri, gelenek ve görenekleri ortadan kaldıran büyük bir faktör olarak karşılarına çıktığını söyledi.
Bu tür dizilerin mutlaka senaryo aşamasından başlamak üzere ıslah edilmesi ve değerlere uygun hale getirilmesi gerektiğine vurgu yapan Adam, şunları söyledi: "Bu hala sağlamlığını koruyan aile yapımızın uzun ömürlü hale getirecektir. Aileyi korumak toplumu korumak anlamına geliyor. Sağlam bireyleri sağlam aile yapıları oluşturur. Bireylerin ve ailelerin dejenerasyona uğraması toplumunda dejenere edilmesi anlamına geliyor. Bunlar birbirini tetikliyor."
Dizilerden etkilenen kişilerin sosyal sorumluluk çerçevesinde Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK)'na şikâyette bulunmasının önemli olduğuna dikkati çeken Adam, olumsuz davranışlar içeren dizilerin geç saatlerde ekrana getirilmesi gerektiğini kaydetti.
Adam, "Çocukların erken saatlerde daha uyumadıkları bir süreçte bu dizilerin yayınlanmasının önüne geçilmesi lazım. Aile yapısına ters, çocukları ve gençleri etkileyecek bu diziler özellikle geç saatlere bırakılması lazım. Ancak buna aykırı olarak televizyonun en çok izlendiği saatlerde bu diziler oynatılıyor. Ailelerin, anne ve babaların evde çocuklarına karşı televizyona sahip olmaları önemli. Programlar konusunda seçici olmaları lazım." diye konuştu.