Risale Haber - Haber merkezi
Liseli panelistler uzun çalışmalarının ürününü üniversiteli gençlerle paylaştı. "Müsbet Hareket" konulu panel in panelistleri genç liselilerdi. 4 başlık altında incelenen panelde her panelist bir konuyu sundu.
Tıp Fakültesi öğrencisi Ahmet Yosunkaya'nın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, panelistler Ahmet Baran Günaydın, Muhammed Ekrem Onur, Alaattin Özislam ve Halit Avcı idi.
Panelin ilk sunumu Lise 2 öğrencisi Ahmet Baran Günaydın yaptı.
Müspet hareketin tanımını yapıp bir anlamda ihlasla eşdeğer olduğunu söyleyerek, Müsbet Hareket'in Allah'ın emrine uygun, tahribkâr ve tecavüzkâr olmayan, yapıcı ve tâmir edici tarzda olan, mizan, adâlet ve insafa uyan hareket olduğunu söyledi
Müsbet bir hareket tarzının benimsenmediği yıkıcı olan, toplumun huzurunu ve güvenliğini tehlikeye atan bir yaklaşımın yanlış olmakla kalmayacağını anarşi ve kaosa sebep olabileceğini ifade etti.
Ardından Dahilde Müsbet hareket etmenin uyum içinde huzurlu yaşayan bir toplum için şart olduğunu aktardı.
Asayişin muhafazasını mahkemelerde Bediüzzaman Hazretleri iftiharla belirtildiğini ve bunun Nur talebelerinin müsbet hareketlerinin delili olduğunu söyledi.
Dahildeki cihadın menevi olduğunu belirten vecizeyi hatırlatarak ihlaslı bir amelin yani müsbet hareketin batmanlarla halis olmayana müreccah olduğunu, müsbet hareketin insanlara hali ve kali olarak kavlileyyin yaklaşımı olduğunu söyledi.
Ardından son başlığında;
Müspet hareket edenlerin vazife-i ilahiye karışmadıklarını,
Müsbet hareket edenlerin, kendi mesleğinin muhabbetiyle hareket ettiklerini
Müspet hareket edenlerin, adaletle muamele ettiğini bir adamın hatası ile diğerlerini mesul tutmadıklarını ele alarak sunumunu bitirdi.
İkinci sunumu yapan panelist yine lise 3 öğrencisi Muhammed Ekrem Onur oldu.
Asr-ı Saadette Müsbet Hareket başlığı altında; Onur, Sabır göstermede Peygamberlerin daima en önde olduklarını belirterek gazabı değil de her zaman rahmeti dilediklerini söyledi.
Peygamberimiz (a.s.m.) in müspet tavrının sadece insanlara değil sair mahlukata karşı da aynı olduğunu ifade etti.
Hudeybiye Antlaşmasının neticeleri itibarıyla hayırlara vesile olduğunu aktararak Peygamberi bir metod olan müsbet hareketin önemini bir kez daha hatırlattı.
Ardından Tarihte Müsbet Hateket Kahramanları başlığında ise;
Risale-i Nur hizmetinde esas düsturlardan biri olan ‘müsbet hareket’in bize İslam tarihinden alınan bir miras olarak geldiğini söyledi.
Cercis Aleyhisselam'ın maruz kaldığı işkenceler, insanoğlunun takatının üstünde olmasına rağmen Cenab-ı Hakkın inayetiyle mahfuz kalmış bütün menfiliklere karşı müspet hareket ettiğini sabırla mukabele ettiğini ele aldı.
Zeynelabidin(ra)'ın siyasi cereyanlardan uzak durup daima imana yöneldiğini ve Celâleddin-i Harzemşah’ın vazife-i ilahiyeye karışmayarak çok defa muzaffer olduğunu hatırlattı.
Bizlerin onların çektikleri zahmetin nispeten binde birine dahi maruz kalmadan pek büyük bir rahmete mazhar olduğumuzu ve buna şükretmemiz gerektiğini söyleyerek sunumunu noktaladı.
Üçüncü panelist Lise 3 öğrencisi Alaattin Özislam idi.
Özislam, Risale-i Nur Mesleğinde Müsbet Hareket başlığı altında;
Müsbet hareketin atom bombası kadar tesirli olduğunu belirterek Bediüzzaman Hazretlerinin bunu emir şeklinde talebelerine miras bıraktığını hatırlattı.
Hiçbir Nur Talebesini menfi bir hareketinin olmadığını ifade ederek, Nur talebelerinin toplumda emniyet, asayiş, huzur ve güveni temin ettiklerini söyledi.
Ardından İman Hizmeti ve müsbet hareket başlığı altında;
Müsbet hareketin ilim, irfan, ikna ve muhabbete dayandığını, müsbet hareketi temel bir prensip olarak uygulayan Nur talebelerinin dünyevi maksatlar peşinden koşmadıklarını, iman hizmetlerini yapıp vazife-i ilahiyeye karışmadıklarını, sorunlar karşısında menfi davranmayarak sabır, şükür, sebat ve sadakatle hizmetlerine devam ettiklerini ifade etti.
Bediüzzaman Hazretleri ve Nur talebelerinin hayatlarından örnekler sunan Özislam 31 Mart ve Şeyh Said Hadisesi gibi durumlarda Bediüzzaman Hazretlerinin müsbet tavrını bizlere hatırlattı.
Son panelist ise Lise 2 öğrencisi Halit Avcı oldu.
Halit Avcı sunumunda hürriyetin doğru algılanmayışının anarşiye sebep olabileceğini belirtti. Ardından; menfi milliyetçiliğin ırkçılık olduğundan ve başkalarını yutmakla beslendiğinden bahsetti. Menfi milliyetin kargaşa ve kaosa sebep olduğunu aktardı.
Dayatmacı bir yönetimin aksülamel ile karşı bir menfi hareket doğurduğunu ve bu menfi milliyet fikrini esas alan gençlerin sokaklara döküldüğünü ve bu yüzden haklı iken haksız duruma düştüklerini söyledi. Daha sonra anarşi başlığı altında anarşinin düzen kabul etmezlik olduğunu ifade ederek; anarşinin birey ve fert ahlakında yozlaşmaya sebep olduğunu ele aldı.
Bireylerin bozulmasında;
-Benlikçi yaklaşımın
-Aileden başlayan hürmet yokluğunun
-Medyanın olumsuz etkisinin
-Manevi unsurlardan yoksun yetişmenin
-Sorunlara nasıl karşılık verileceğini bilmeden suça yönelmenin etkili olduğunu söyledi.
Ardından medyanın şiddete ve anarşiye yönlendirdiğini ayrıntılı bir şekilde inceleyerek olumsuz etkilerin ruh dünyasını nasıl değiştirdiğini belirtti.
Aile yapısının bozulmasının ve dinsiz cereyanların insanı ve toplumu anarşinin içine sürüklediğini söyledi.
Bunlara karşı çözümün kuran-i esaslara sarılmak olduğunu; bu esaslardan bazılarının da hürmet, merhamet, haramdan çekinmek, emniyet serseriliği bırakıp itaat etmek olduğunu ifade ederek sunumunu bitirdi.
Birinci kısmı böyle sonlanan panel sunumlarının ardından kısa bir ara ve kokteylden sonra ikinci kısım olan soru ve cevap faslının ardından panel sona erdi.