‘Doğrudan Demokrasi’ için ‘Halk Girişimi’...

Mehmet ALTAN

Birçok Avrupalı... Avrupa Birliği ve kurumlarını kendilerine uzak, bürokratik ve anlaşılmaz olarak görüyormuş...

Avrupa Parlamentosu üyelerini kendilerinin belirliyor olması bile...

...Üye ülke vatandaşlarının bu düşüncesini değiştirmeye yetmiyormuş.

Avrupa Birliği de, üye ülke vatandaşlarını yasama sürecine aktif şekilde dâhil ederek bu bakış açısını aşmayı hedeflemekte.

İşte bu nedenle...

“Halk Girişimi” adı verilen uygulamayla yasama sürecine AB vatandaşlarının katılımının artırılması hedefleniyor.

Buradaki “yasama sürecine” ibaresine dikkat ettiniz mi?

AB halkı, parlamento sürecine nasıl katılabilir acaba?

***

Aslında...

AB Anayasa’sı yerine geçen Lizbon Anlaşması’nın getirdiği yeniliklerden biri de halkın yasama sürecini düzenlemesi.

Avrupa Komisyonu’na bir yasa teklifi götürebilmek için girişimcilerin 27 üye devletin en az dokuzundan bu teklifi savunan en az bir milyon kişinin imzasını toplaması gerekiyor.

İmzaların internet ortamında da toplanması mümkün. Uygulamanın yıl içinde yürürlüğe gireceği tahmin ediliyor.

Avrupa Komisyonu’nun eğitim, öğretim, kültür ve gençlik konularından sorumlu üyesi Maros Sefcovic uygulamayı şu sözlerle açıklıyor:

“Halk Girişimi’nin, Avrupa Birliği’nin demokratik yaşamında çok önemli bir adım olacağını düşünüyorum. Bu şekilde Avrupa’yı vatandaşlarına yakınlaştırmak için yeni bir imkân yaratıyoruz. Bu sayede Avrupa’nın gündemini belirleyebilecekler.”

***

AB, “doğrudan demokrasiye” geçiş için alıştırma yaparken, bizde 12 Eylül rejimine “kısmi tadilat” girişimi bile hem toz duman, hem de gürültü çıkarmaya devam etmekte...

Durumu netleştirmek için “anayasa paketinin” meclise sunulmasının hemen ardından, Salı gecesi AB’nin yaptığı ve dünkü bazı gazetelerde kısmen yer alan açıklamaya daha dikkatlice göz atmakta fayda var. Acaba “kendisi doğrudan demokrasiye” geçmeye çalışan AB, bize nasıl bakıyor?

***

Avrupa Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle’nin anayasa reform paketine ilişkin açıklaması şöyle:

“- Demokratik standartları, insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü genişleterek Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarını iyileştirmeyi amaçlayan bir dizi kilit reformun yapılabilmesi için Türkiye’de Anayasa değişikliğine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu amacın günümüzde Türk toplumunun ve siyasi yelpazenin büyük bir kesiminde kabul görmesinden dolayı memnuniyet duyuyorum.

- Dolayısıyla, Komisyon, hükümetin çalışmalarını bu yönde sürdürme istekliliğini memnuniyetle karşılamaktadır.

- Türk Hükümeti 22 Mart tarihinde bir Anayasa reform paketi sunmuştur. Bu paket Komisyon birimleri tarafından ayrıntılı bir şekilde incelenmektedir. Söz konusu paketin içeriğine ilişkin ilk değerlendirmelerimize göre, teklif edilen reformlar doğru yönü işaret etmektedir.

- Bununla birlikte, söz konusu reformların ülkenin geleceği açısından taşıdığı temel önem dikkate alındığında, tüm siyasi partilerin ve sivil toplumun katılımıyla bir diyalog ve uzlaşma ruhu içinde mümkün olan en kapsamlı istişarelerin yürütülmesi de aynı derecede önem taşımaktadır. Böylelikle, her türlü görüş ve hassasiyet dile getirilebilir ve tüm Türkiye bu büyük çaplı reform için fazlasıyla ihtiyaç duyulan mutabakata katkıda bulunabilir.”

***

AB’nin “doğrudan demokrasi” aranışlarının çok uzağında...

Yaşamımızın çerçevesini belirleyen 12 Eylül rejiminin otuzuncu yılında...

“Statükonun yeminli sözcüleri” veya “siyasal iktidarın kanlı düşmanları” dışında kalanlar açısından, bünyesinde barındırdığı yanlışlıklara, eksikliklere ya da siyasal kurnazlıklara rağmen bu süreci doğru okumak, doğru yönde değiştirmeye çalışmak için AB’nin yaptığı açıklama önemli bir pusula niteliğinde. Keşke biz de 12 Eylül rejimini tümüyle ortadan kaldırmış, demokrasimizi de “halk iradesinin yasama sürecine” fiilen de katılacağı noktalara taşımış olabilseydik...

Ama mevcut antidemokratik rejimi top yekûn hedef alan ilkeli bir siyaset kurumunun eksikliği, 2010 yılında bile bizi kör topal, ağır aksak yürütmekte...

Ne ki, çok daha radikal, tutarlı, sistemli ve ilkesel bir iradenin eksikliğine rağmen aynı AB gibi bizler de bu değişiklikleri önemseyip, destekliyoruz...

Çünkü bu önemli adım,  hepimizin özlediği o gerçek demokrasiye giden yolda atılıyor.

Star

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.