Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki yaylalarda, göçerlerin 3 aylık yaz mevsimindeki zorlu ve keyifli mesaisi başladı.
Türkiye'nin büyükbaş ve küçükbaş hayvan ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan Ağrı ve Iğdır'daki yaylalar, geçimini hayvancılıkla sağlayan göçerlerle şenlendi.
Kış mevsimlerinin çetin geçtiği Ağrı'nın Taşlıçay ilçesindeki başta Sinek ve Derecek olmak üzere farklı bölgelerde bulunan yaylalar, yaz boyunca Iğdır ve Doğubayazıt ilçesinde geçimini hayvancılıkla sağlayan göçerlere ev sahipliği yapıyor.
Bu sene olumsuz hava koşulları ve yağış nedeniyle önceki yıllara göre yayla hayatına geç başlamak zorunda kalan göçerler, aileleri ve binlerce hayvanlarıyla zorlu bir yolculuğun ardından geldikleri yaylalarda yaklaşık 3 aylığına çadırlarını kurdu.
Teknoloji ve sosyal hayattan uzakta zorlu bir yaşam
Yaklaşık 2 bin 500 metre rakımın üzerindeki zengin bitki örtüsü ve akarsu kaynaklarına sahip yaylalarda yaşamlarını sürdüren göçerler, hayvanlarını serin havada otlatıyor.
Havaların ısınmaya başlamasıyla canlanan doğa ile iç içe yaşayan göçerler, elektrik, teknoloji ve sosyal hayattan uzak bir yaşam sürerek zorluklarla mücadele ediyor.
Göçerlerden Bekir Öz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 76 yıllık ömrünün 65 yılını yaylalarda geçirdiğini, temiz hava ve doğada sağlıklı bir yaşam sürdüğünü söyledi.
Yayla hayatının zorlu olduğu kadar güzel de olduğunu dile getiren Öz, "6 gün önce yaylaya geldik. Burası bizim yerimiz. 2-3 ay sonra köyümüze döneceğiz. Koyunlarımız ve ineklerimiz var, onları sağıyoruz. Teknolojiyle ilgili hiçbir şey yok. Telefonla konuşmak için yüksek yerlere çıkıyoruz." dedi.
Yaylacılardan Ahmet Kayman da zaman zaman havaların soğuduğunu ancak huzurlu ve rahat bir ortamda kafa dinlemenin ayrıcalığını yaşadıklarını belirtti.
Ağrı Dağı'ndaki 2 bin rakımlı yaylalar da göçerlerle doldu
Iğdır'da da Ağrı Dağı eteklerine her yıl yerleşen yaylacılar, bu sene de çadırlarını kurarak 3 ay sürecek yayla sezonuna başladı.
Yaklaşık 1 milyon 400 bin küçükbaş ve 160 bin büyükbaş hayvanın bulunduğu kentteki yaylacılar, 5 bin 137 metre yüksekliğiyle "Türkiye'nin çatısı" olarak nitelendirilen Ağrı Dağı'ndaki 2 bin rakımlı Korhan, Serdarbulak, Bilican ve Gevro yaylarında yaz mevsimini geçirerek hayvanlarını otlatıyor.
Yaylacılardan İsa Bozkurt, her yıl yaz mevsiminde Ağrı Dağı'na çıktıklarını, sonbahara doğru ise Iğdır Ovası'na indiklerini aktardı.
Tek geçim kaynaklarının hayvancılık olduğuna işaret eden Bozkurt, "Atamız, babamız nasıl yaylaya gelerek hayvancılık yapmışsa biz de atadan, dededen bize miras kalan bu işi sürdürüyoruz." ifadesini kullandı.
Ağrı Dağı eteklerine yerleşen yaylacılardan Bekir Demir de eskiden yaylada yaşamın zor olduğunu, şimdi insanların yaylalara akın ettiğini anlattı.
Kovid-19 salgınından dolayı şehirlerde yaşamın zorlaştığına dikkati çeken Demir, şunları söyledi:
"Bizim için yaşam daha kolay oldu. Biz doğal bir ortamda, yaylalarda daha rahat yaşıyoruz. Şehirdeki akrabalarımızı aradığımızda eve hapsolmuş durumda olduklarını söylüyorlar. Bizim için tam tersi, herkes günlük yaşamları içerisinde, günlük işlerinde hayvanlarına bakıyor ve koronavirüsten tamamen uzak bir şekilde yaşıyor.
AA