Risale Haber-Haber Merkezi
Abdullah, Amerika'da doktorların ve hocaların yaptıkları bir sohbette Bediüzzaman Hazretlerinin İşaratü'l-İ'caz eserine gösterilen tepkiyi yazdı.
Muhyiddin Bey’i anlatan, kendisine Arapça İşarâtü’l-İ’caz tefsiri hediye ettiğini ve aradan bir süre geçtikten sonra evdeki sohbete çağırdığını belirtti.
Yazısı şöyle:
"Bir gün beni yemeğe davet etti. Mısırlı doktor dostları gelecekmiş. Ürdünlü, Çerkez bir hoca sohbet edecekmiş. Güzel bir ziyafet hazırlamış. Yemekten sonra Hoca nifâk üzerine âyet ve hadis referanslı güzel bir konuşma yaptı. Arapçayı çok güzel konuşuyordu. Sadece telaffuzunu bir şiir gibi dinleyeceksin. Hayran oldum. Bu arada gözüme kitaplarının arasından İşaratü’l-İ’caz Tefsiri ilişti. Kalktım aldım, Bakara Suresi’nin başındaki münafıklar bölümünü açıp Hoca’nın önüne koydum. Bu kitabı daha önce Muhyiddin Bey’e hediye etmiş olduğumu da ifade ettim. Hoca okumaya başladı. Üstad Hazretleri kafirlerle ilgili iki âyet varken münafıklar hakkında on iki on üç âyetin arka arkaya daha Bakara Suresi’nin başında bulunduğuna dikkat çekerek derin, ibret verici ve enfes bir izah ve tahlil yapıyor. Doktorların başı olan Muhammed Kaf, Hoca’ya doğru uzanıp kitabı kaptı ve bana “Bunu bana hediye edeceksin. Ben böyle bir tefsir görmedim!.” demişti. Ben de, doktorun dediğini yapıp Muhyiddin Bey’e daha sonra bir İşarâtü’l-İ’caz getirip vermiştim."