Domuz gribinde her ilacı kullanmayın

Domuz gribi önlemlerinde antiviral ilaçların H1N1 virüsüne karşı etkili olması tedavide bir avantaj sağlıyor. Fakat bu ilaçların sağlık personeli tarafından verilmesi reçete ile satılması önemli.

Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlığı Derneği (EKMUD) Başkanı Prof. Dr. Gaye Usluer, mevcut antiviral ilaçların yeni grip virüslerine karşı etkili olmasının tedavide önemli bir avantaj sağladığını, ancak bu ilaçların mutlaka sağlık personeli tarafından reçete edilmesi halinde kullanılması gerektiğini söyledi.

Sağlık Bakanlığı'nın Bilim Kurulu üyesi ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi de olan Usluer, direnç geliştireceği için antivirallerle korunmanın birincil hedef olarak asla düşünülmemesi gerektiği uyarısında da bulundu.

Usluer, dünyada domuz gribi salgınına yol açan A (H1N1) virüsünün mevsimsel gribe göre yüksek atak hızına ve özellikle 5-25 yaş arasındakilerde hızlı yayılıma sahip olduğunu söyledi.

Domuz gribinin genel olarak hafif belirtilerle seyrettiğini, ancak bazı olgularda daha ağır bir seyir izleyebildiğini kaydeden Usluer, hastalık süresince ortaya çıkan istenmeyen gelişmeler (komplikasyon) nedeniyle hastaların hayatını kaybedebildiğini anlattı.

Usluer, hastaların yüzde 15'inde grip ilişkili zatürre ve benzeri komplikasyonlar geliştiğini, yüzde 5'inin de yine bu komplikasyonlar nedeniyle hastaneye yatırıldığını belirtti.

Salgın yapan domuz gribi virüsüne bağlı yüzde 0.1-0.2 oranında ölüm bildirildiğini kaydeden Usluer, ''Atak hızı özellikle genç ve risk faktörü taşımayanlarda daha yüksek. Kişilerin zemindeki hastalıkları ve bağışıklık sistemleri hastalığın seyrini önemli ölçüde belirliyor'' dedi.

Prof. Dr. Usluer, mevsimsel gripte atak hızının yüzde 5-15 arasında değişmesine karşın, domuz gribinde bu atak hızının yüzde 30 olarak tanımlandığını ifade ederek, ''Hastalıkta kuluçka süresi 1-7 gün arasında değişiyor. Hastalar belirti ve bulguların ortaya çıkışından bir gün önce başlayarak 5-7 gün boyunca bulaştırıcı oluyor. Çocuklarda, yaşlılarda, kronik hastalığı olanlarda ve bağışıklık sistemi yetersiz kişilerde bu süre daha uzun olabiliyor'' şeklinde konuştu.

''EN GEÇ 48 SAATTE TEDAVİYE BAŞLANMALI''

''Mevcut antiviral ilaçların yeni grip virüslerine karşı etkili olmasının tedavide önemli bir avantaj olduğunu'' kaydeden Usluer, şunlara dikkati çekti:

''Ancak bu ilaçlar mutlaka sağlık personeli tarafından reçete edilirse kullanılmalıdır. Domuz gribine karşı oseltamivir ve zanamivir etken maddeli iki antiviral ilaç etkili, ancak virüs amantadin ve rimantadin isimli antivirallere karşı dirençli. Antiviral tedavi ile grip ilişkili istenmeyen durumların gelişmesi engellenebilir. İstenen etkinliğin sağlanabilmesi için bulgular ortaya çıktıktan sonra en geç 48 saat içinde tedaviye başlanmalıdır, ancak direnç geliştireceği için antivirallerle korunma birincil hedef olarak asla düşünülmemelidir. Yaygın ve kontrolsüz antiviral kullanımı, antivirallere direnci artıracaktır.''

Domuz gribi aşısının güvenilirliği ve özellikle aşının içerdiği ''skualen'' maddesi ile ilgili tartışmalara da değinen Usluer, Türkiye'de adjuvan (aşının bağışıklık yapma gücünü artıran madde) olarak, ''skualen'' maddesini içeren H1N1 inaktif aşısının uygulanacağını belirtti.

Usluer, ''Skualen bir çok aşıda kullanılan, deneyimin olduğu bir adjuvandır. Kayron firmasının 1997 yılında ürettiği, skualen içeren grip aşılarının, uygulanan 20 milyon dozunda ciddi bir yan etki görülmemiştir'' şeklinde konuştu.

Türkiye'de domuz gribi aşısının Dünya Sağlık Örgütü'nün önerileri çerçevesinde risk gruplarına uygulanacağını hatırlatan Usluer, aşının eczanelerde satılmayacağını, sadece sağlık kuruluşları tarafından uygulanacağını söyledi.

KORUNMA

Usluer, domuz gribinden korunmak için el hijyenine dikkat etmek, kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunmaktan kaçınmak, hapşırırken ve öksürürken ağzı mendille kapatmak gerektiğini bildirdi.

Hasta kişilerin maske kullanmalarını da öneren Usluer, ameliyathane tipi maskelerin korunmada yeterli olduğunu, özel koruyucu N95 tipi maskeye gerek bulunmadığını söyledi.
Haber 7

Aile Haberleri