Kıt’a
Üst – baş yine toz, toprak içinde
Kaydıkça, çıkıp, kel tepelerden
Fâtih gibi etrâfa bakardık...
Bir çağdı o: âzâde kederden!
Nazm
(Hadîs-i Şerîf meâli.)
“Âhir zamanda her kim gelmiş de ümmetimden
Sâlih ameller etmiş, yapmışsa sünnetimden;
Allâh o şahsa bahşetsin yüz şehîd sevâbı.
Mahşer gününde artık, elbet şefi’iyim ben...”
Rübâî
Gençdik o zamanlar, kanımız kaynardı.
Hisler idi hâkim bize, hülyâlardı.
Rü’yâmızı bozmazdı kederler, gamlar;
Başlarda ne dertler, ne de aklar vardı...
Dörtlük
Kâmilleri sevdim okuyup menkabelerde;
Parlar o güneşler ebediyyen yücelerde.
Her sâhâda mürşid idi, rehberdiler onlar;
İnsanlığa şan katdı, şeref verdiler onlar...