Kıt’a
Beyhûde geçirdik koca ömrü
Ev derdi, geçim derdi deyip biz.
Hürr olduğumuz sözde kalır hep;
Evlâd ü iyâl, mâla esîriz...
Nazm
Daldığım düşden uyandırdı hakîkat, birden.
Boşa bel bağlamışım bunca değersiz şeye ben!
Sonu, mâdem, bırakıp gitmek imiş dünyâyı...
Var mı bir çöp götüren? Bak, eli boş gitdi, giden!
Tuyuğ
Hakk’a isyân eyleyen pişmân olur.
Böyle bir mahluk nasıl insan olur?
Etse tahsil, alsa birkaç diploma
Bence ancak bir büyük nâdân olur!
Rubâî
Muhlissen ölüm korkutamaz zerre kadar.
Ölmekle kesilmez hasenâtın, artar.
Yalnızca günahlar cihetinden ölüsün;
Ardında duâ yollayacak dostlar var...
(Açıklama: Bu Site’de neşredilen “dörtlük”ler, 1970’den beri kaleme alınmış olup en yenisi yirmi yıllıktır. Yazıldığı günün rûh hâletini ifâde etmektedir; neşir zamanına herhangi bir atıfta bulunmamaktadır. Yanlış yorumlara sebeb olmamak için bu durumu izâh zorunda kaldığımı okuyucularıma arz ederim.)