Dostuma mektup (23)

Cemil KARAKULLUKÇU

Sevgili dostum;

İnsan dostunu ne zaman arar? Her zaman arar elbette. Ama dostunu bulmadan edemediği ya da onunla konuşmadan yapamadığı ya da ona yazmadan duramadığı zamanlar? İşte bu zamanlar, bu haller, bu psikolojiler insanın dostunu hararetle aradığı zaman dilimleridir.

Seni bugünlerde bütün duygularımla aradım. İstedim ki, sen benim yanımda olsan da, bana biraz olsun teselli versen. Sen zaten her zaman bunu yapıyorsundur. Benim iç yaralarıma merhem olmuşsundur. Benimle ağlamışsındır, benimle gülmüşsündür, benimle gece sabahlara kadar uyumamışsındır; hatta günlerce, insanların çok az olduğu orman ya da dağ yerlerinde gezmişsindir. İç fırtınalarımın dinmesinde elbette sen önemli bir faktördün benim için. Senin yanında Yaradan’ıma daha yakın olduğum da bir gerçek. Sen hep lahuti güzelliklere beni daldıran biricik dost ve objem olmuşsun.

İnsanın varoluşsal yalnızlığını gideren dostudur elbette. Bugünlerin üzerimde çöken kâbusunu yine seni hatırlamakla giderdiğimi bilesin. Bana neler konuşacağını, nasıl teselli edeceğini, içimin boşluklarını nasıl dolduracağını, içimin arapsaçına dönmüş duygularımı nasıl bir bir telleyip kıvama getireceğini ve beni engin ufuklara nasıl hazırlayacağını algılamış gibiyim. Senin hayalin bile beni rahatlamada büyük bir iksir.

Ama yine de yanımda olmanı çok isterdim. Çünkü beni anlayan yalnız sensin. Benim fısıltılarımı, inlemelerimi, benim “of of!” çekmelerimi, “ah!”larımı, gözyaşlarımı, uykusuzluklarımı, uzaklara, derinlere ya da donuk bakışlarımı, evet yalnız sen, sen anlarsın. Sen anlarsın sevgili dostum, hırçınlıklarımı da… Ah dostum! Sen yanımda olmalıydın dün gece ya da daha önceki gün ve gecelerde.

“Ne oldu biricik dostum?” diye o beni rahatlatan soruyu soran sesini duyar gibiyim. Onu söylemeye gerek var mı, bilmem. Hem önemli mi olan şeyler. İnsan ya, neler gelip geçer başına. Alışır her şeye, çeker acıları, doldurur dertleri içine, bir sonsuzluğa bakar ve sonunda her şeyi unutur. İşte insan bu! Değmez bir bir anlatmaya, sıralamaya, dökmeye; seni hatırlayınca bir an geçmiş her şey, bu kadar. 

Ama seni çok istedim yanımda. Sessizliğimi bozmak, yeni bir hayat soluğunu almak için elbette.

Seni yanımda istedim; çünkü sen benim en kritik zamanlarda bir güvencemsin.

İstedim seni, beni kendime daha bir getirmen için.

Sevgili dostum! Bu mektubum sıra dışı oldu belki; ama olsun, bazen sıra dışılar, insana yeni bir ufuk açarlar. Bize göre her şey sıra dışı zaten. Bir saniye sonrasına garanti veren var mı? Var mı yarınlara nasıl çıkacağımızı bilen? Biz de sıra dışıyız bize göre; ama Yaradan’ın en mümtaz varlığıyız. Bugünlerde bir kez ve hayır belki bin kez daha acizliğimi gördüm; çaresizliğimi de, kendi başıma kalışımı da…

En yakın zamanda buluşmak üzere… Dostun.

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.