Nazif Erişik'in haberi
İstanbul'da bu yıl ikincisi düzenlenecek Uluslararası Kur'an ve İlmi Hakikatler Sempozyumu'na Suudi Arabistan'dan tanınmış din adamları büyük ilgi gösteriyor. Onlardan biri de sempozyumda 'İnsanın yaratılışı' başlığında sunum yapacak olan Prof. Dr. Muhammed Ali El Bar. Kahire Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu El Bar, dinler tarihi ve dinlerin karşılaştırılması konularında yaptığı çalışmalarıyla tanınıyor. Mevlânâ Celaleddin-i Rumi'yi Batı dünyasına anlatmayı da misyon edinen El Bar'ın ilginç bir tespiti var. Amerika'da 20-30 yıldır en çok basımı yapılan kitabın Mevlânâ'nın Mesnevi'si olduğunu hatırlatan din adamı, Avrupalı ve Amerikalıların Mevlânâ'nın Müslüman olduğunu bilmediğini söylüyor. El Bar, "Avrupa ve Amerika'da insanların hepsi Mesnevi, Hafız Sadi Şirazi ile ilgileniyor. Onlara Celaleddin-i Rumi'nin Müslüman olduğunu söyleyince, şaşkınlıkla 'Hayır o Müslüman değil! O, sofi! Nasıl olur da sofi Müslüman olur?' karşılığını veriyor." diyor.
Yemen'in Aden kentinde İngiliz sömürgesi altında iken 1939'da doğan Prof. Dr. Muhammed Ali el Bar, Kahire Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu. Üniversiteden sonra memleketi Aden'e dönen Muhammed Ali El Bar, ülkede yaşanan iç karışıklıktan sonra Suudi Arabistan'a yerleşerek bu ülkenin vatandaşlığını alır. El Bar'ın çeşitli alan ve konularda yazdığı seksen dört kitabı var, kitaplarının bir kısmını kendisi İngilizceye çevirmiş. Mesleği dışında birçok farklı konuda kitaplar yazmış El Bar, dinlerin karşılaştırılması konusuyla da yakından ilgili. Bu alanda Yahudilikle ilgili yazılmış 15 kitabı mevcut. Yahudilik üzerine yazmasının nedenlerini şöyle anlatıyor: "Onlarla birlikte yaşadık. Okulumuzda, sınıfımızda Yahudi arkadaşlarımız vardı. İlişkilerimiz iyiydi, bir sıkıntımız yoktu. Dinlerin karşılaştırılması üzerine çalıştım. Özellikle Yahudilerle alakalı on beşi aşkın kitap yazdım."
Prof. Dr. Muhammed Ali el Bar, Yemen'de İslamiyet yayılınca, bölgede yaşayan farklı dinlere mensup bir kısım insanın Müslümanlığı seçtiğini, fakat bazılarının dinlerini değiştirmediğini söylüyor. El Bar, sözlerine şöyle devam ediyor: "Yahudiler özgür kaldılar, dinlerinde özgürdüler. Bizde inanç özgürlüğü var. Bu konuda problemimiz yok. Onları İsrail'e göçe zorlayan kimse de olmadı. Kendi gönül rızalarıyla gittiler. Yemen'de şimdilerde sadece 400'e yakın Yahudi var, bunlar İsrail'e gitmeye karşı çıktılar."
Suudi din adamı, söz konusu Uluslararası Kur'an ve İlmi Hakikatler Sempozyumu'nun Kur'an-ı Kerim'in İslami davetteki temel unsurları açısından büyük önem arz ettiğinin altını çiziyor. Muhammed Ali el Bar, sempozyumun Kur'an-ı Kerim'in; ilmi, kanuni, hukuki ve iktisadi alanlarda anlaşılması için bir fırsat olduğunu aktarıyor. "Böylesine güçlü organizasyonu yapan dergiler, teşekkürü hak ediyor." diyen Muhammed Ali el Bar, bu çalışmaların meyvelerini vereceğini düşünüyor.
Zaman