Öyle bir hâl almış ki dünya,
Dostlar karışmış, düşman karışmış.
Merhameti sevgiyi unutmuş dünya,
Zâlim karışmış, mazlûm karışmış.
Böyle bir dünyanın menfezlerinden,
Havaya zehirli gazlar karışmış.
Birlikte, beraber taharet için;
Melekler, İnsanlar, Cinler çalışmış.
Camiler, Cumalar Nur sığınağı,
Bu ulvî duyguya ruhlar alışmış.
Bu niza, bu kavga bilmem ki neden,
Rabbin takdirine ruhlar alışmış.
Ruh, mânâ değil; yön veren bize,
İşimize, şeytan, nefis karışmış.
Gönlü dilhûn olan garib âşıklar,
Duaları Umman'a yele karışmış.
İnsan dışında yok cedelleşme;
Bu Yüce takdire; Canlar alışmış.
Herkese yetecek rızık ve iş var,
Bu İnsan dışında, herkes alışmış.
Kanaat eylesek olan takdire,
Görecez Kurt ile Kuzu barışmış.
Takdire razı ol, Şükret Verene,
Görecen; Elestü'de ruhlar alışmış.
Eyüp Otman
Cuma Namazı
Cuma; cem olmak, toplanmak mânalarına gelir.
Cuma günü, Müslümanlar için çok önemli bir gündür. Bu günde Müslümanlar camide toplanıp birlikte Cuma namazını kılarlar. Topluca yapılan bu ibâdet, o günü bayram günü değerine yükseltir.
Bu sebeble Cuma gününe Seyyidü'l-eyyam, yani, günlerin itibarlısı,efendisi de denir.
Bütün hayırlı işlerin Cuma günü meydana geldiği; tarih boyunca pek çok kudsî hâdiselerin hep Cuma günü zuhûr ettiği rivâyet edilir.
Hadîs-i şerîf'te şöyle buyrulur:
"Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün, Cuma günüdür. Âdem (as) o günde yaratılmış, o gün Cennete konmuş, o gün Cennetten çıkarılmıştır. Kıyâmet de ancak Cuma günü kopar..."
Çoklarının zannettiği gibi Cuma günü, iş yapmak, hayırlı ve faydalı mevzularla meşgul olmak haram değildir. İş yapma yasağı, sadece namaz kılma vaktine mahsustur. Namaz dışında çalışmak, alış-verişte bulunmak mübahtır. Zaten âyette de, namazdan sonra yeryüzüne rızık aramak üzere dağılınız, emredilmektedir.