Dünyaya küsmek ne demektir?

Hekimoğlu İSMAİL

 
Eskiler, "bir lokma, bir hırka" demişler, adeta fakirliği yüceltmişler; sanki dünyayı terk etmişler. Bunların aslı esası nedir?
Allah, insan için gerekli olan her şeyi yaratmış, ondan sonra Âdem aleyhisselamı dünya sarayına göndermiş. Demek ki her şey insan için...

Aradan asırlar geçmiş, insanların anlayışı değişmiş. Böylece gayrimüslimler, Allah'ın nimetlerinden daha fazla faydalanırken, Müslümanlar bu hususta geri kalmış.

İslamiyet'te fakirlik övülmemiştir. Tam tersine bir hadis-i şerifte, mealen buyruluyor ki: "Fakirlik neredeyse küfre denk oluyordu."

Peygamberimizin ve sahabenin hayatından anladığımıza göre, Müslümanlar para kazanacak, fakat zengin olmayacak. Yani Müslüman, bencillikten kurtularak, akrabalarına, komşularına, milletine yardımcı olmaya çalışmalıdır.

Peygamberimiz çok zengindi. Nasıl zengindi? İstese, Uhud Dağı altın olurdu. Amma o istemedi.

Sevad-ı azama ittiba etmek lazım. Sevad-ı azam, insanların ekserisidir. Çoğu insan açken, lezzet peşinde koşmak bana göre yanlıştır. Baklava yiyelim, döner yiyelim, pirzola yiyelim... Böyle olmaz. Bir arkadaş her gün köfte, pirzola yerdi. Ona dedim ki, "Sence herkes her gün pirzola yiyebiliyor mu?" "Hayır." dedi. "O zaman sen de yeme." dedim. "Ne niyeyim?" dedi, "peynir, zeytin, ekmek" dedim.

Bir Müslüman'ın işi, ticareti İslam'a uygunsa bu ehl-i dünya değil, ehl-i diyanettir. Namaz kılan müminin yaptığı helal işlerin bütünü ibadettir.

Burada önemli olan husus şudur; Müslüman para, mevki kazanacağım diye dinini öğrenmeyi, ibadetlerini ihmal etmemeli. Hırs ile kaymamalı; yaptığı iş ona Allah'ı unutturmamalı.

Dünya sebepler âlemidir; çalışan kazanır, Müslüman olup olmamak fark etmez.

Dünya hayatı denince aklımıza haram-helal ayırmadan yaşamak gelir. Ahiret hayatı denince de haramlardan kaçmak, helalleri gücü yettiği kadar yaşamak gelir. Ahiretteki ebedi saadet, dünyada temin edildiğinden iki âlem bütünleşir.

Allah dünyayı hiç kimseye cehennem etmez. Dünyayı cehennem eden, tembellik, cehalet, beceriksizlik, zevke ve menfaate düşkünlüktür.

Bunun için "dünyaya küsmeyi" haramlardan uzaklaşmak şeklinde ele alıyoruz.

"Bir kısım veliler veya ileri derecede hassas Müslümanlar, helallerin de çoğunu terk etmişlerdir." diyorlar.

Allah'ı daha çok hatırlamak, O'nun hâkimiyetini her an hissetmek ve gaflete düşmemek için böyle bir şeyi tercih edebilirler. Çünkü insan için düşüşün de yükselişin de sınırı yoktur.

Zengin olan, rahat bir hayat yaşayan Müslümanların düşmanla mücadele kabiliyeti kalmaz, düşman galip gelir. O zaman, her şey düşmanın insafına kalır ki, onda da insaf yoktur.

İnsan dünyaya İslam'ı yaşamak için gelmiştir. İslamiyet ise dünyayı ve ahireti cennet eder. Bu sırrı kaçıran Müslüman, ebedi hüsrana düşer.
 
Zaman

 

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.