Ben hiç değişmedim demek ne derece doğru, ne derece inandırıcı, ne derece kabul görür bir görüş, bir düşünce, bir fikir? Biraz kendini kandırma, biraz bilgisizlik, biraz basiretsizlik, biraz dar bakışlılık; çokça eksik hüküm, eksik yargı.
Değişim göstermeyen gün, değişim göstermeyen mevsim, değişim göstermeyen devir var mı? Bütün günler birbirinin tekrarı, bütün mevsimler aynı, bütün devirler birbirinin kopyası mı? Her gün aynı elbise giyiniliyor, her mevsim yiyecekler değişmiyor, her devir fikirler başkalaşmıyor mu?
Mekân devretmiyor, zaman akmıyor mu? Cilt aynı gibi görünürken değişiyor, vücut hücreleri yenileniyor, kalp hep aynı kıvamda durmuyor, akıl fikirden fikre geziyor, duyguların yerinde durduğu yok. Değişmedim demek ne demek?
Güneş sabit, ay durağan mı? Rüzgâr; rüzgâr olup esmiyor mu? Yağmur, dolu, kar; aynı şeyler mi? Dünya devamlı aynı yerde mi dönüyor, kendi dönüşü yanında güneş etrafında dönerek helezonvari ilerlemiyor mu? Elektronun, çekirdeğin, atomun durduğunu kim söyleye bilir? Değişim görmemişler, dar bakışlılar, eksik nazarlılar?
Kim hep aynı kederde kalıyor, kim sürekli sevinç yaşıyor, kim devamlı başarılı, kim hiç başarı tatmamış? Hayat, renkten renge değişmiyor, sesten sese dönüşmüyor demek hayatı anlamamaktan başka nedir?
Mazinin derinliklerinde donmuş kalmış nasıl görecek değişimi, yenileşmeyi, başkalaşmayı… Gözlüğü değiştirmedikçe, açıyı genişletmedikçe, pergeli açmadıkça görmesi, idrak etmesi mümkün mü?
Kâinat dalgalanan bir deniz gibi, atom da öyle, insan da…
Sabitlikse evet, güneş bir tane, ay bir tane, her bir insan bir tane, harfler hep aynı. Bu minvalde bakılırsa değişen bir şey yok. Mevlana’nın ifadesiyle duranda döneni, dönende durağı görmek mesele. İşte o zaman hakikat dengesi yakalanmış, gerçeğin mihveri bulunmuş, kuşatıcı bakış görülmüş, evrensel düşünce elde edilmiştir.
O denge yakalanmadığında, o mihver bulunmadığında kimi ben hiç değişmedim der, kimi de çok değiştim der. Dünya ile güneş arasında dengede duran ay bazen kararıyor, bazen hilal, bazen mehtap oluyor, bazen de dolunay. Aslına bakarsanız ay hem hiç değişmiyor, hem hep değişim halinde.
Kişileri, olayları, fikirleri değerlendirir ve hüküm verirken bu denge üzere olunursa daha adaletli, daha hakkaniyetli, daha gerçekçi olunmuş olunur. Bunun için biraz beklemek, biraz susmak, biraz dikkatli gözlemlemek gerek. Doğruluk, hakkaniyet, adalet ve hayat bunu gerektirmez mi?