Gençlerimiz eş seçerken
Kız olsun erkek olsun eşimizi seçerken bu kişiden iyi baba olur mu, iyi bir anne olur mu diye öncelikle kendimize sormalı ve araştırmalıyız. Aşk, meşk her şey geçici heyecanlardır, esas olarak insanın amacı ileride dünya ve ahirette hayat arkadaşı olacağı, huzur bulacağı kişiyi diyanetine göre seçmek, gelecek müstakbel çocuğuna iyi bir baba ve ana aramak olmalıdır. Kadın ve erkek dinen birbirine küfüv, yani birbirine denk olmalıdır, bu denklik esas itibariyle, soy, güzellik, zenginlikten ziyade kişinin dini, diyaneti, takvası ve ahlakı noktasında aranmalıdır.
Bir elmanın iki yarısı
Aslında erkekler doğup ölene kadar bakım özürlüdür, kendine bakamaz, neticede ona bir şekilde kadın veya eşi yardımcı olur. Kadın aynı zamanda ailede otoriteyi elinde tutar. Bizim evde hanımın konuşma hakkı vardır, hürdür, fikrini beyan eder ama neticede çoğu zaman evde erkeğin dediği olur… Aslında evlilik hayatında iki tarafın da birbirini dinlemesi, görüşlerine açık olması, sürekli istişare içinde olmaları ve birbirinin eksiklerini tamamlama kabiliyeti olmalıdır.
Başkasının derdini çözmek kendi derdini çözmekten daha iyidir
Başkasının derdini dert bilmek, bir bakıma hemdert olmak insaniyetin gereğidir. Rabbim dert verirse dermanını da verirmiş. Rabbim bizleri derdimizle uğraşan değil başkalarının dertlerine çözüm bulan ve arayan kullarından eylesin, derdi olan tüm kardeşlerimizin dertlerine derman olsun inşallah.
İnsan yükü insana ağırdır
Rabbim kimseyi kimsenin umuduna bırakmasın, yaşlılarımızı ele ayağa düşürmesin. Dünya bu, insanoğluyuz, beşeriz, neticede etten ve kemikten yaratılmışız, demir ve polattan yaratılmamışız. Bizi yaratan Allah bu fani dünyada imtihan gereği bizleri bazen musibet çarklarından geçirerek birbirimize olan merhamet ve şefkat duygularını test eder, sınavdan geçirir ve ona göre bu dünyada ve ahirette sevaplarının olacağını müjdeler. Rabbim yaşlılarımızı bu anlamda kendi evlatlarına bile muhtaç etmesin, edecekse de merhametli evlat ve yakınlarına düşürsün. Kimseye muhtaç olmadan zamanı gelince tık diye emanetini teslim etmeyi nasip eylesin, bizleri ömrümüzün sonuna kadar emanetinde emin kılsın inşaallah.
Allah için sevmek
Allah için muhabbetin bu fani hayat mertebelerinde devam etmesiyle hem bu dünyada faydasını görecek hem de hayat-ı bakiyede baki meyveler verecektir inşallah. Allah için sevmekle ruhi, kalbi ve ebedi birliği temin edebiliriz. Elhamdulillah mü’miniz, hayatta tesadüf edeceğimiz binlerce musibet ve acılara “kadere iman eden kederden emin olur” ilacı ile mukabele edebiliriz. Ayrıca şunu da biliyoruz ki; bu fani dünyada vazifesini bitirenlerin kendilerine ebedi vaat edilmiş cennet hayatı başlıyor olmasıdır. Netice biz de bu yolun yolcusu, bu handa bir misafir, bu fabrikanın geçici bir işçisi olmamız itibariyle er veya geç bir gün ahiret kafilesine katılacağız. Allah’ın izniyle, ebedi hayatın mezrası olan bu fani âlemde garazdan, kinden ve nefretten uzak, kimsenin arzusuna tabi olmadan sırf hasbi ve ciddi, halis ve muhlis arkadaşlarımızın meyvelerini her türlü saadetin içerisinde barındıran ebedi hayatta idrak edeceğiz inşallah.