TV’lerin ramazan programları geçmişle kıyaslanmayacak nitelikte. Kıyaslamak bir yana böyle yayınlar yok denecek kadar azdı. TV’ler dindarlaşıyor! Bir ay boyunca akşam vakti kadar olsa da!
Bazı kanallarda program arası reklamlar adeta çıldırtıyor! Konu güzel, konuşmacı güzel, ortam güzel, hakikate dair kelam edilirken; banka reklamları ne alaka? Hem de “geleneksel bayram kredisi” diye!
İnsanın ağzını bozası geliyor. Faizle bayramın ne alakası var. Eşraf saatte ağız tadını bozmak böyle bir şey olmalı. Dua vakti faizi bayramla iniltili anlatmak; pes doğrusu!
Altta geçen Cola reklamı! Sanki oruç hurma ile değil Cola ile açılır! Eşref saatlerimiz çalınmış haberimiz var mı?
Dünyalaşmanın ne derin derinliklere indiğinin farkında mıyız? Cola iç bayrama yakın kredi al, tatile çık! Ritüele dönüşen birkaç argümanı devam ettir; 11 ay sonra buluşuruz!
Durduğumuz yer ile duruşumuz aynı değil. Çelişkiler yumağında dönüp duruyoruz. Ekranlar, sokaklar, şehirler… İç ekranımızın dışa yansıması değil mi?
Güzellikleri görmek lazım; eyvallah. Haram ile helalin arası da bu kadar yakın değil; haram haramdır, helal de helal.
Geleneksel yutturmacası yutulursa haram gelenekleşir; bu zamanda faizsiz olur mu zokasını yutmuş oluruz. Gölgesinden bile uzak durmak evlası; gücünün yettiğince kaçmak Mü’mine yakışan tavır değil mi?
Duyarlılığımızın yitirirsek duvarımız yıkılır; duvarsız mahremiyet olur mu?
Gönül ekranını temizlemekle uğraşmak uğraşıların en güzeli. Zihinlerin kalplerin medya ayağı ile ifsat edildiğini idraki içinde olmak ve o sahada bir şeyler üretmek de uğraşıların gerekli olanı.
Hangi silahla ifsat ediliyorsa o silahı salahın inşasında kullanmak… Haramı haram, helali helal demek; şuur üstüne ve şuur altına konuyu derinleştirerek anlatmak. Duvarı sağlamlaştırmak, işgallere karşı dik ve dirayetli durmak… Bayram uzak umut değil.