Zehra Onat'ın haberi:
Geçtiğimiz yıl Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Türk-İslâm Edebiyatı Anabilim Dalı tarafından Yağmur Dergisi'nin desteğiyle bir sempozyum düzenlenmeye başlandı: İslâmî Türk Edebiyatı Sempozyumu. Bu yıl ikincisi gerçekleştirilecek sempozyumun konusu "Edebiyatımızda Cenab-ı Allah".
5-6 Ekim günlerinde Üsküdar Gençlik Merkezi'nde düzenlenecek sempozyum için 128 akademisyen tebliğleriyle müracaat etmiş. İki günlük programa en fazla 28 bildirinin kabul edilebilmesiyle 100 bildiri elenmek durumunda kalmış. Tebliğler, yetkin bir ilim heyetinin süzgecinden geçmiş. 20 kişilik ilim heyetinde edebiyat ve kültür dünyasına yön veren birçok akademisyen yer alıyor: Ömer Faruk Akün, Abdullah Uçman, Ali Yılmaz, Azmi Bilgin, Bilâl Kemikli, Cihan Okuyucu, Emine Yeniterzi, Hasan Aksoy, İsmail Erünsal, Kemal Yavuz, Mehmet Akkuş, Mustafa Tahralı, Mustafa Uzun ve Orhan Bilgin.
İlmi yeterliliklerine göre elenen bildiriler kendi içlerindeki bütünlüklere göre tasnif edilmiş ve farklı başlıklara ayrılmış. Her oturumda farklı bir konunun ele alınmasına dikkat edilen sempozyumda, başlıkların homojen bir şekilde dağılması için ise yine ilim heyetinden yardım alınmış. Böylece sempozyumun ilk oturumu "tevhid" üzerine iken ikinci oturum "dil"e ayrılmış. Aynı gün üçüncü bölümde "dua ve münâcaat" konusu tartışılacakken, ikinci günün ilk oturumu "Esmâü'l-Hüsna" olarak belirlenmiş.
"İslâmi Türk Edebiyatı" alanında yapılan ilk sempozyum olma özelliği taşıyan organizasyonun ortaya çıkışını, sempozyumun koordinasyonunu üstlenen Yağmur Dergisi Yazı İşleri Müdürü ve Sütun Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Hasan Ahmet Gökçe şöyle anlatıyor: "Edebiyat tarihimize günümüz bakış açısıyla değil de daha köklü edebiyat geleneğinden bakacak olursak, bundan 150 yıl öncesine kadar edebi eserlerin "edebi" sayılabilmesi için dini muhteva içerip içermediğine dikkat edilirdi." Gökçe'ye göre İslam'ın edebiyatta belirleyici bir rol üstlendiği, türlerin, devirlerin ve devrelerin dahi İslamiyet'le belirlendiği zamanlardan günümüze, Tanzimat'la birlikte çok şeyler değişmiş. "Dinî içerikli edebiyatın ciddi bir ihmale uğradığını düşünüyoruz. Son 150 yıldır İslami muhteva gözden kaçıyor ve bu, bilinçli bir şekilde yapılıyor." diyen Gökçe, dinî içerikli eserlerin artık edebî eser kategorisinde değerlendirilmediğini söylüyor. Gökçe, "Dinî içerikli edebî metinlerin bu kadar yok sayılması bizi rahatsız etti. Bizim gibi düşünen bir hayli de akademisyen varmış ki bu yıl sempozyuma 128 müracaat oldu." diyor ve ekliyor: "İslâmi Türk Edebiyatı'yla ilgili düzenlediğimiz sempozyuma katılım her geçen yıl artıyor. Önümüzdeki yıl için başlığımızı "Edebiyatımızda Peygamber Efendimiz" olarak belirledik. Türkiye ve dünyadan daha fazla katılım olmasını bekliyoruz."
Zaman