Cenab-ı Hak (c.c), En'âm Sûresi 14.- 16. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
17-O hâlde eğer Allah sana bir zarar dokundurursa, artık onu, O’ndan (Allah’dan) başka giderecek olan yoktur. Fakat sana bir hayır dokundurursa, işte O, herşeye hakkıyla gücü yetendir.(1)
18-O, kullarının üzerinde mutlak galibdir. Ve O, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır, Habîr (herşeyden haberdâr olan)dır.
(1)“Âbid (ibâdet eden bir kul), namazında der:اَشْهَدُ اَنْ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ* [Şehâdet ederim ki Allah’dan başka ilâh yoktur!] Yani: ‘Hâlık ve Rezzâk (yaratan ve rızık veren) O’ndan başka yoktur. Zarar ve menfaat O’nun elindedir. O, hem Hakîmdir, abes (lüzumsuz) iş yapmaz; hem Rahîmdir, ihsânı, merhameti çoktur’ diye i‘tikād ettiğinden (inandığından), herşeyde bir hazîne-i rahmet kapısını bulur. Duâ ile çalar. Hem herşeyi kendi Rabbisinin emrine musahhar (itâatkâr) görür, Rabbisine ilticâ eder. Tevekkül ile (O’na güvenmekle) istinâd edip (dayanıp) her musîbete karşı tahassun eder (sığınır). Îmânı, ona bir emniyet-i tâmme (tam bir güven) verir.” (Sözler, 3. Söz, 8)