Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Mâide Sûresi 116.-118. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
116-Yine (o gün) Allah: “Ey Meryemoğlu Îsâ! İnsanlara: ‘Allah’ı bırakıp da beni ve annemi iki ilâh edinin!’ diye sen mi söyledin?” buyurduğu zaman, (Îsâ) der ki: “(Yâ Rabbî!) Sen, (noksan sıfatlardan) münezzehsin! Benim için hak olmayan bir şeyi söylemem bana yakışmaz! Eğer onu söylemiş olsaydım, o takdirde (sen) onu muhakkak bilirdin! (Sen) benim nefsimde olanı bilirsin; fakat (ben) senin zâtında olanı bilmem! Muhakkak ki görünmeyenleri hakkıyla bilen ancak sensin!”
117-“(Ben) onlara: ‘Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a ibâdet edin!’ diye (senin) bana, o emrettiğinden başka bir şey söylemedim. İçlerinde bulunduğum müddetçe, onların üzerinde bir şâhid (bir gözetleyici) idim. Nihâyet beni (aralarından) alınca, onları hakkıyla gözetleyici olan ancak sen idin! Ve sen, herşeye hakkıyla şâhid olansın!”
118-“Eğer onlara azâb edersen, artık şübhesiz ki onlar, senin kullarındır. Eğer onlara mağfiret edersen, yine şübhe yok ki Azîz (kudreti dâimâ galib gelen), Hakîm (her işi hikmetli olan) ancak sensin!”