Risale Haber - Haber Merkezi
Her yıl Eğitim-öğretim yılının başında ödenen Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneğinin tüm eğitim çalışanlarına ödenmesi gerektiğini kaydeden İshak çelebi, yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi;
Toplu sözleşme sürecinde kazanım diye anlatılan 12 maddeden sadece 1 tanesi yeni, diğer 11 madde geçtiğimiz yıl imzalanan toplu sözleşmede yer alan fakat henüz uygulamaya geçirilememiş hususlardır. Dahası Toplu sözleşme mutabakat metninde Milli Eğitim Bakanlığında, üniversitelerde ve Kredi Yurtlar Kurumunda görev yapan genel idare, teknik hizmetler, yardımcı hizmetler ve sağlık hizmetleri ile ilgili tek bir sorun dahi değil çözüme kavuşturulmak müzakere dahi edilememiştir. Sanki öğretmenler dışındaki eğitim çalışanlarının hiçbir sorunu ve talebi bulunmamaktadır.
Bu haliyle imzalanan Toplu sözleşme metnini kabul etmiyoruz. 12 yıldır süren Toplu Görüşme ve Toplu Sözleşme sürecinde 5 yıl Eğitim-Seni, 4 yıl Türk Eğitim Sen’i ve sonrasında Eğitim Bir Sen’i yetkilendiren ve her defasında umutları yıkıma uğrayan eğitim çalışanlarına sesleniyor ve bu sendikalara verdiğiniz yıllanmış desteğinizi lütfen gözden geçirin diyoruz. Eğitim çalışanları, ideolojik ve siyasi saplantılar yüzünden yahut korku ve menfaat nedeniyle sendikalara üye olduğu takdirde ne eğitim sisteminin sorunları çözülecek, ne veli ve öğrencilerimizin sıkıntıları çözüme kavuşacak ne de eğitim çalışanlarının mali, özlük, mesleki ve demokratik hakları gelişebilecektir. Çadır tiyatrosu bir 12 yıl daha oynanmaya devam edecektir.
24 Kasım Öğretmenler Gününde eğitim çalışanlarına ikramiye verilmesi konusu sendikamız sayesinde Milli Eğitim Şurasında karar altına alınmasına rağmen, ikramiye verilmedi. Bu yıl 24 Kasım Öğretmenler Gününde şura kararı doğrultusunda ikramiye verilmelidir.
Toplu Sözleşme süreci her yıl Ağustos ayının başında başlayıp, aynı ayın sonunda bitmesine rağmen bu yıl yapılan toplu sözleşmede jet hızıyla sürüp, arife günü imzalanmış ve 4 milyonu aşkın memur ve emeklisi mağdur ve perişan edilmiştir. Burada verilen 175 TL’lik zam maaşlara net olarak 122 TL yansıyacaktır.
Milli Eğitim Bakanlığı Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğine göre, Görevde Yükselme Sınavları 2 yılda bir yapılması gerekirken, şu ana kadar yapılmamıştır. Bir an önce Görev tanımlarının yapılarak, Görevde Yükselme Sınavlarının yapılması gerekmektedir.
4 Ağustos 2013 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren eğitim kurumları yönetici atama ve yer değiştirme yönetmeliği ile ilgili bazı değerlendirmelerde de bulunmak istiyorum.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yıllardır bu konuda yayınlanan yönetmeliklerin hemen hemen tamamı ya uygulanamamış ya da uygulamada sıkıntılar oluşturduğu için hukuki problemlere ve mağduriyetlere neden olmuştur. Hâsılı MEB, yıllardır objektif, nesnel, hakkaniyetli ve adaletli bir tayin, terfi ve görevde yükselme sistemi oluşturmayı başaramamıştır. Görevde yükselme ve terfilerde torpil, adam kayırma ve siyasi kadrolaşma almış başını gitmiştir.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı’nın dikkat ve bilgilerine sunmak isteriz ki; Yöneticilere il dışı tercih hakkı isteğe bağlı atama sürecinde verilmelidir.
Ve yine yönetmeliğin 13. maddesinde kurucu müdürlük tanımlanmış, ‘kuruculukta geçirilen süreler yönetmeliğin uygulanmasında eğitim kurumu müdürlüğünde geçen süreler gibi değerlendirileceği’ belirtilmiş ve Ek-1 yönetici değerlendirme formunda ‘kurucu müdür olarak görev yapılan eğitim kurumuna yapılacak atamada 10 puan takdir’ edilmiştir. Ancak, kurucu müdürlerin bu haklarını nasıl ve ne zaman ve hangi şartlarda kullanabilecekleri açıklanmamıştır.
Yönetmeliğin uygulanmasıyla ilgili illere gönderilen genelgedeki atama sürecinde ilk olarak; geçmişte sınav puanı olanların atanması istenmektedir. Oysa ki halen kurucu müdürlük yapan ya da yapmış olup da sınav puanı olmayanların, yönetmeliğin uygulanması süreçlerinde iller tarafından kurucu müdürlere de başvuru hakkının verilmesi gerekmektedir.
Önceden yöneticiliği olup da çeşitli nedenlerle bu görevinden ayrılanlar ve yeniden atanma hakkı olanlara yönetmelik başvuru ve atanma hakkı vermeyerek kazanılmış hakların kullanımı engellenmektedir. Ek bir düzenlemeyle bu haklar yeniden verilmeli ve eşit yarışmaya açılmalıdır. Bu konuyla ilgili madde tüm öğretmenlerin görüşüne açılan taslakta bulunmakta iken yönetmelikte yer almamıştır.
Önceden yöneticiliği bulunan ve halen kurucu müdür olanlarada uygulamanın süreçlerinde başvuru hakkı verilmelidir. Soruşturmaya bağlı yer değiştirme süreleri yeniden değerlendirmeli ve yönetmelikteki onlarca eksiklikler ve adaletsizlikçi hükümler giderilerek biran önce atama sürecine başlanılmalıdır.