Bir okul sevdâsıdır; "tutturduk" gidiyoruz!
Bu gidiş; ilme, irfana, sanata, kendini bilmeye, incelikleri incemeye değil; değil de... bunu görüyoruz da... (Görüyor muyuz!)
***
Sekiz seneyi mecburen(!)leştirenler gitti, diye sevinirken... dört+dört+dört/dert+dert+dertçiler geldi! Ne var lisede; tekrardan başka! Hattâ -sadece adı- üniversitede.
***
Kocaman kocaman isimler...
Kocaman kocaman kapılar...
Kocaman kocaman yapılar...
Hani? Ne var? Yapıp ettiğiniz bir şey var mı? "Derde deva,sadra şifa olmasın da ne olursa olsun!" hesabı mı bütün planlar?!... Değilse; perişanlığın Türkçesi ne ola?!...
***
Bunca çığırtkanlıktan sonra beş ekmeği hesaplayamayan, koca beş yılı tepelemiş bu yavrular kimin, neyin fotoğrafı?
Dilini öğretemiyorsun, dinini/imanını öğretemiyorsun!
Din... dendi mi herkes konuşuyor da... konuşması gerekenler "resmî dil" kullanıyorlar! ...ve hâlâ. (Mehmet Görmez de görsün de; resmiyetten ciddiyete adım atılsın!)
Matematik de yok! Yabancı dil de...
***
Üç dakika, kaç öğrenci, okulda o gün ne yapıldığını -yapılmadığını- "takılmadan" anlatır! (Takılsa da dinleriz!)
***
"Mektup" yazan var mı aralarında? Günlük, haftalık, aylık tutan?!...
***
Safahat'ın kime ait olduğunu bilen kaç kişi... (Yolda çevirip sorun da görün!)
Tanınmış/tanınmamış kaç yazarı/şairi tanıyor, o yorgun bedenler/beyinler...
Bir şiir ezberlerinde var mı? Şöyle birkaç cümle kurabiliyorlar mı aklı başında, kalbi yerinde!
***
Öğretmenler/i kitaptan mı yazdırıyor; sunuşunu/duruşunu yeniliyor mu? Yoksa, aman "müfettiş" aman "müfredat" diye "kendini" sürekli "erteliyor" mu? (Maaşların "naaş" olduğu malum; o bahs-i diğer ve bahse değer de... silah sesleri arasında kalem gıcırtıları duyulmaz! Kendini yenileyen de kâğıt oynayan da aynı "maaşı/naaş"ı alıyor!)
***
İş, sandığımızın da ötesinde... Hastalıklı/kanser hallerle karşı karşıyayız! Göstermelik, kâğıt üzerinde raporlar, dersler,fişler, boş işler...
(Böyle değilse hem okul hem "dershane" ne oluyor! Hani okullar parasızdı! Bir de hafta sonu kursları okullarda; niye ki!)
***
Kendimizi bile isteye aldatıyor muyuz?!... Okullarının "işi"nin ve "içi"nin boşaldığını görmeye tahammülümüz yok mu?!... (Devekuşu misali...) Şöyle bir işin ucundan tutacak olsak tozacağından/elimizde kalacağından korkuyoruz!
***
Okulların kapısındaki "Milli -Millî değil- Eğitim" bizi "derin" bir "rahatlığa" atmasın. (Bu konuyu her yerde konuşacak adamlar var; yeter ki iş sloganlaştırılıp sulandırılmasın.)
***
"Eğitim" bitmiştir sayın "veliler!" Ziller ne için çalıyor dersiniz "mektep"ten bozma "okul"larda!
Şimdi okullarda/ki "boş" sıralar, "dolu" bir sükûneti yaşıyor. "Hüsn-i talil" i yaşayamayınca, "hüsn-i tatil"i yaşıyor!
Eğitim: Dert+Dert+Dert
{{member_name}}
{{formatted_date}}
{{{comment_content}}}
YanıtlaYükleniyor ...
Yükleme hatalı.