Risale Haber-Haber Merkezi
Türkiye'deki eğitim sistemi ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, "Eğitim modeli arayışı"na dair sorular sorarken, Sivil Toplum Akademisi Başkanı Dr. İsmail Benek, "eğitimin nasıl toplumsallaştırılacağını" yazdı.
Eğitim nasıl toplumsallaşır?
Türkiye’de farklı topluluklar kendi kültürel değerlerini ve düşüncelerini yansıtan bir çoğulculuk ve farkındalık eğitimine ihtiyaç duymalarına rağmen tek tipleştirme kıskacında özgür bir bakış üretememektedir
Eğitimin toplumsal güçlere devredilmesi noktasındaki yaklaşımın temelinde; devlet eliyle verilen eğitimin ideolojik olması, demokratikleşme aşamalarında bile devletin saklı müfredatını koruması ve sivilleşme sürecinde toplumsal değerlerin mevcut eğitim sistemi ile sağlanamaması yatmaktadır.
Devlet okulları toplumsal güçlere devredilmelidir
Türkiye’de farklı topluluklar kendi kültürel değerlerini ve düşüncelerini yansıtan bir çoğulculuk ve farkındalık eğitimine ihtiyaç duymalarına rağmen tek tipleştirme kıskacında özgür bir bakış üretememektedir.
Hayat becerilerinin yüksek bir aidiyet bilinci ile kazandırılmak istenmesi ve buna dayalı olarak inisiyatif sahibi sosyal girişimcilerin gün ışığına çıkarılması ve sivilleşme dinamikleri ile birlikte medeniyet inşası için çalışmaların derhal başlatılması gerekmektedir.
Değer ve kültürleri eğitimle almak
“Eğitimin Toplumsallaşması”nda amaç; demokratik iklim içinde bireylerin temel tercihlerini ve farklılık içinde kendi kültürlerini ve değerler sistemini eğitim yoluyla almalarını sağlamak, böylece toplulukların ortaklık hakkını bir bütünlük içinde ortaya koyabilmek ve birlik ruhunu özgür birey/özgür eğitim/özgür ülke ile ortaya çıkarmaktır.
Burada ortaya çıkan “nasıl” sorusu aslında yol haritası, perspektif ve prensiplerle birlikte netleşiyor.
Perspektifler:
-Katılımcı ve özgür eğitim sistemleri ile toplumun dinamikleri ve tercihlerini eğitimin sürecine dâhil etmek.
- Toplulukların/cemaatlerin mevcut potansiyel ve enerjilerini devlet olarak akredite etmek ve eğitim faaliyetlerini fonlama ile desteklemek.
- İnsan merkezli bir eğitim sürecinde, farklılaşma ve zenginleşme bağlamında birlik ve beraberliği bilinçli sahiplenmek.
- Kültürel çeşitliliğin birbirine rafine edilmesini sağlamak, coğrafyamızın, bilhassa İslam dünyasının ortak değerleriyle açık bir işbirliğinin inşa edilmesi.
Perspektifler, prensiplerle desteklenirken, aynı zamanda yol haritası da şekillenecektir.
Prensipler:
- Bütün insanlar hürdür ve Allah’ın kuludur.
- HAKlı olan güçlüdür. HAK medeniyetinin temeli adalettir ve liyakatin ödüllendirilmesidir.
- Eğitim, insan varlığını rahmani suretin yansımaları olarak hürriyet ikliminde inşa etmelidir.
- Her yetenek, en güçlü özelliği, diğer bir deyişle esma tecellisine mazhar olduğu en kuvvetli vasfı ile uyumlu bir kariyer planlamasına alınmalıdır.
- Sürekli öğrenme, hayat boyu nitelikli beraberlikler ve ortak hedefler ile geliştirilmeli,
- Kesintisiz güç kaynağı olarak iman ve özgürlük ekseninde ümit ve diriliş ruhu verilmelidir.
Yitik hafızayı yeniden kazanmak…
Eğitimin toplumsal güçlere verilmesi süreci beraberinde önemli kazanımları da getirecektir. Bireyin özgür iradesine öğrenme tercihi ve sorumluluk disiplini kazandırılacaktır. Aidiyet duygusu, kimlik ve kişilik inşası ile sosyal yapıların birbirlerini daha iyi tanımaları ve farklılık içinde yakınlaşmaları kolaylaşacaktır.
Kadim medeniyet dilinin ve güncel söylemin yeniden kazandırılması ve yitik hafızanın iadesi sağlanacaktır. Evrensel müfredat kısımlarında öğretilenlerle zihni bariyerini aşmış, fikir kariyerini geliştirmiş inşa liderleri yetiştirilecektir.
Hayat becerileri içinde; iletişim ve müzakere sürekliliği sağlama, mesleki yeterliliklerini günümüzün performans etkinliği içinde yenileme daha hızlı ve sistemli hale gelecektir.
Tevhit ve tefekkür içinde tecdit/inovasyon yolunda sosyal çözümlemeler üretme, işbirlikleri, takım ruhu, farklılıkları kabullenme, ortak değerler etrafında farklılık kimyasını benimseme ve yeteneklerin özgün ifadesine ve yetkinliğine saygı duyma bilinci güçlenecektir. Pozitif rekabet ve öğrenme sevgisi yaygınlaşacaktır.
Evrensel ölçekte ortak algılara ve etkileşime açık bir özgüvenle, hak medeniyetinin temsilcisi yeryüzü aktörleri/sivilleri yetişmesinin önü açılacaktır.
Süreçlerin hakkını vererek sonuca ulaşmak…
Eğitimin sadece devlet eliyle değil, cemaatler/topluluklar eliyle de verilmesinin sağlanması ile başlayan süreçte; resmiyette hükmi bir şahsiyetleri olmayan, kabullenilmeyen ama hakikatte toplumun temel unsurlarının aidiyetini temsil eden birer sosyolojik değer taşıyan cemaatlerin ve kuruluşlarının akredite edilmesi, statü ve işbirliği zemininin teşvik edilmesi gerekecektir.
Kamuya ait eğitim tesislerinin aktif değerlendirebilme kapasitelerine göre topluluklara verilmesi, işletmeyi sürdürebilecek şekilde desteklenmesi ve öğrenci başına yetkinlik üretecek fon sağlanması önemlidir.
Ortak eğitimlerin evrenselliği sağlanarak, yüzde 60-70 oranında tercihe dayalı çeşitlendirilmiş hayat becerilerinin kazandırılması ve bilinçli birer insan/mümin/yurttaş aidiyetine uygun müfredat çalışmaları önceliklendirilmelidir.
Bilgi teknolojilerini ve bilişim/tearüf zekasını maksimum fayda amaçlı kullanabilecek topluluk kuruluşlarına performansları ile paralel altyapı desteği verilmelidir.
En nihai tasavvurun özü;
Yeryüzü kampusu dünya olan bir misafirhanede öğrenme coşkusunu ve erdemli beraberliğin öğretici ve üretici çizgi üstü zamanlarında üretken,
Hakikati kışkırtan ve tenkitle rendeç olan inovatif, tasavvuru/vizyonu çağlar üstü bir neslin inşa edileceği,
En üst düzeyde bir rekabet içinde inşa liderlerini yetiştirecek ERKAM AKADEMİSİ ile vizyon çekirdekleri yetiştirecek TEFEKKÜR bahçelerinden ürün almaktır.