“Çocukları test cenderesinden, çoktan seçmeli sistemden kurtaracak yeni bir sistem üzerinde çalışıyoruz. Açık uçlu sorularla yürüyen bir seçme daha sağlıklı olur diye düşünüyoruz.”
Türk Eğitim Derneği’nin (TED) Uluslararası Eğitim Forumu’nun üçüncüsü, “Eğitim Siyaseti Nedir” başlığı altında TED Ankara Koleji’nde yapıldı. Foruma katılan Milli Eğitim Bakanı Avcı, katılımcıların, Seviye Belirleme Sınavı’na (SBS) ilişkin sorularını cevaplarken, bu konuda yürüttükleri çalışmalara ilişkin bilgiler verdi. Çocukların 4 yılda ders içi ve ders dışı birçok faaliyet yaptığına işaret eden Avcı, öğrencilerin bu performanslarını, başarılarını ders dışı etkinliklere dahil etmeye yönelik bir sistem planladıklarını kaydetti. Şu anda geriye dönük performans değerlendirmesi yapılmasının mümkün olmadığını vurgulayan Bakan, “Çocukları test cenderesinden, çoktan seçmeli sistemden kurtaracak yeni bir sistem üzerinde çalışıyoruz. Açık uçlu sorularla yürüyen bir seçme daha sağlıklı olur diye düşünüyoruz. Ancak çalışmalarımız devam ediyor.” dedi.
Konuşmasında 1980’li yıllara da atıf yapan Nabi Avcı, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın, “bir milyon bilgisayar” sloganını hatırlattı. O dönemde bilgisayarın eğitim alanında kullanımının uzunca süredir tartışıldığına ve Avrupa ülkelerinin birçoğunda pilot uygulamaların yürütüldüğüne dikkat çekerken, Türkiye’nin bir anlamda o dönemde de “gelişmiş dünyayı az geriden izlediğini” aktardı. Türkiye’nin sadece eğitim siyasetini değil, eğitim siyaseti çerçevesinde yürütülen tartışmaları da ithal ettiğini belirten Avcı, yaşanan süreci şöyle özetledi: “Batı’da imal edilen taraflardan, artık meşrebimize hangisi uygunsa onu seçip, biz de içeride tartıştık. Hepimiz, bir biçimde, bizden önce yürünmüş olan yollarda yürümekten rahatsızlık duysak da duymasak da yürüdük durduk. Mesele şu ki o yollar bitti. Artık yeni şeyler söylemek lazım ve o yeni şeyleri, her şeyden önce, eğitim alanında söylemek lazım. Eğer siyasetimiz, sadece Türkiye için değil, bölge için, insanlık için yeni şeylerin söylenmesi şeklinde değişiklik göstermişse yukarıdaki soruların cevaplarını yeniden düşünmemiz lazım. Hatta yeni sorular sormalıyız.”
Bakan Avcı, eğitim siyasetini oluştururken, hep aynı şeyleri düşünmenin ülkeyi daha iyi bir geleceğe götürmeyeceği uyarısında da bulundu. Türkiye’nin 10, 20 yıl sonra sosyal ve ekonomik kalkınma açısından nerede olacağının, bugünkü eğitim siyasetinin ne olacağına bağlı olduğunun altını çizdi. Bu konuda şu örneği verdi: “Siyasetçiler farklı görüşlere sahip olduğu kadar, eğitim alanında bilimsel çalışmalar yapanlar da bu konularda farklı veriler, farklı bilimsel bulgular sunabilirler. Eğitim siyasetine ilişkin konularda bilimsel çalışmaların bulgularında farklılıklar olması bir çelişki değil, bilimin doğası gereğidir.”
AA