Bazı misaller ve alegoriler vardır ki pek çok ince hakikatlerin anlaşılması için aklımıza kapı açar, fikrimize yol gösterirler. Bediüzzaman’ın Sözler adlı eserinde güneşin üç farklı yansımasına örnek olarak; Zühre (nakışlı-süslü bir çiçek), katre (ay ışığını yansıtan bir damla) ve reşha (şeffaf bir şey üzerinden yansıyan veya bir delikten süzülen bir ışık) misali verilmiştir.‘Zühre, katre ve reşha’ misali de pek çok hakikatlere işaret etmekle birlikte, eğitimde öğretmen-öğrenci münasebetlerine de ışık tutmaktadır.
“Meselâ, Zühre namıyla nakışlı bir çiçek ve kamere âşık hayatlı bir Katre ve güneşe bakan saffetli bir Reşha'yı farz ediyoruz ki, herbirisinin bir şuuru, bir kemâli var ve o kemâle bir iştiyakı bulunuyor.
Meselâ, güneşin, kendi Hâlıkının izniyle ve emriyle, üç çeşit tecellîsi ve in'ikâsı ve ifâzası var: Birisi çiçeklere, birisi kamere ve seyyarelere, birisi şişe ve su gibi parlaklara verdiği ayrı ayrı in'ikâslarıdır.
Birincisi üç tarzdadır:
Biri, küllî ve umumî bir tecellî ve in'ikâsdır ki, bütün çiçeklere birden ifâzasıdır.
Biri de has bir tecellîdir ki, herbir nev'e göre bir hususî in'ikâsı vardır.
Biri de cüz'î bir tecellîdir ki, herbir çiçeğin şahsiyetine göre bir ifazasıdır.
Şu temsilimiz o kavle göredir ki, çiçeklerin süslü renkleri, güneşin ziyasındaki yedi rengin istihâle-i in'ikâsiyesinden neş'et ediyor; ve bu kavle göre çiçekler dahi güneşin bir çeşit aynalarıdır.’’ (Nursi, Bediüzzaman said, Sözler. Sh:336 Envar Yay. 1993. İstanbul)
Bu misalden yola çıkarak eğitim sistemimizde dikkat etmemiz gerekecek bazı noktalar ve işaretler çıkaracağız.
Hayatın kendisini okul ve her bir insanı da bu hayat okulunun bir öğrencisi farz edersek bunun herkesi ilgilendiren bir mesele olduğu da ortaya çıkacaktır.
Eğitim bilimciler eğitimi, istendik davranış değişikliği olarak tarif ederler. Yani eğitilenin davranışlarını biçimlendirmek ve olgunlaştırmak.
Eğitimin ana unsurları öğretmen, öğrenci ve eğitim sistemidir. Dersler, ders araçları ve öğretme yöntemleri bu davranış değişikliği için birer araçtırlar. Aslında öğretmenler ve eğitim sistemi de bir vasıtadır. Asıl olan bireydir, öğrencidir. İnsanlar her halükarda davranış değişikliğine uğramakta ve şekillenmektedir. Eğitim kemale doğru şuurlu bir değişimdir. Hayatın sonuna kadar devam eden bir terbiyedir.
Biz bu misalden bir öğretmenin üç çeşit etkisini ve zühre, katre, reşha tipi üç öğrenci modeli çıkartacağız.
ÖĞRETMENİN ÜÇ TİP YANSIMA MODELİ
Bir öğretmenin, (güneşin dünyada üç türlü yansıması gibi) öğrenciler üstünde üç türlü tesiri vardır.
Yani öğrenciler; çiçeğin güneşten aldığı renkleri yansıtması veya su damlasının gece ay ışığından aldığı güneş ışığını yansıtması veya her bir şeffaf şeyin ve cam parçasının bizzat güneşe ayna olup ışığını yansıtması gibi öğretmenden aldıkları eğitimi ve terbiyeyi üç türlü yansıtırlar.
Öncelikle öğretmenin öğrenciler üzerinde üç türlü tesiri var.
Birincisi, bütün öğrenciler üzerindeki öğretmen imajıdır ki dersine girsin girmesin okuldaki her insana lisan-ı hal ve kali ile iyi insan modeli yansıtmasıdır.
İkincisi, muhatap olduğu ve münasebeti olan öğrencilere ve dersine girdiği öğrencilere karşı olan imajıdır ki onlara genel olarak muhatap olur ve resmi bir diyalog ile maddi ve manevi bir tesiri bulunur.
Üçüncüsü, öğrencilerle has ve özel diyalogudur ki, onlara isimleri ile hitab eder ve onları tek tek değerlendirir. Öğrenci merkezli bir eğitim modelinde onları tanır ve taleb ettikleri bilgiyi aktarır.
‘ZÜHRE, KATRE, REŞHA’ ÜÇ TİP ÖĞRENCİ MODELİ
ZÜHRE TİPİ ÖĞRENCİ
Bazı öğrenciler bir tohum ve çiçek gibi eğitim süreci içerisinde kabiliyetleri nispetinde inkişaf ederler. Zaman içinde davranış değişikliği ortaya koyarlar. Öğretmen ve eğitim sistemi ne kadar uğraşırsa uğraşsın onlar ancak kendi kabiliyet ve kapasiteleri miktarınca eğitilebilir ve öğretilebilirler. Bazı öğrencilerde özel yetenekler ön plana çıkar ve onlarda inkişaf ederler. Spor, müzik, drama ve güzel sanatlar gibi alanlara yönelebilir ve başarılı olabilirler.
KATRE TİPİ ÖĞRENCİ
Öğretmeni örnek alan ve öğretmenin etkisinde kalan öğrenci tipidir. Öğretmenin ağzından çıkan her sözü ve emri hüccet kabul eder ve ideolojik yapısını örnek alır. Güneşin ışığını, ay vasıtası ile alan su damlası gibi, gerçekleri ve hakikati değil, öğretmeni kendine kaynak alır. Öğretmen merkezli eğitim sitemlerinde bu tip öğrencilerin ortaya çıkması kaçınılmazdır.
Bu tip öğrenciler öğretmenin aydınlığından, entelektüelliğinden, maneviyatından ve davranış biçimlerinden çok etkilenir, benimser ve yansıtırlar.
REŞHA TİPİ ÖĞRENCİ
Bu tip öğrenciler kendilerine ilmi, bilimi ve hakikati rehber kabul ederler. Öğretmen onlar için bir ders arkadaşıdır. Öğretmenin yansıttıklarını tartarlar ve analiz ederler. Sadece sorularının cevaplarını ararlar. Öğretmen eğitim süreci içerisinde onlara danışmanlık yapar. Öğretmen değişse de onlar için çok şey değişmez. Onlar okulun ya da öğretmenin değil, hakikatin, aydınlığın ve bilimin talebesidirler.
ÖĞRETMENİN DİREKT - ENDİREKT TESİRİ
Bir öğretmenin öğrenciler üstünde iki şekilde tesiri vardır. Birisi doğrudan doğruya perdesiz, engelsiz, vasıtasız, resmi olmayan, samimi ilgisi ve iltifatıdır. İlmi ve aydınlığı gölgelemeden öğrencisine yansıtır.
Diğeri resmi, perdeli ve aşamalıdır. Bazen kendi bakış açısı ve ideolojik tavrı hakikatlere perde olur. Verdiği derslerin içerisinde, dersin muhtevası ve imkânları nispetinde tesiri vardır.
SONUÇ VE ÖNERİLER:
1-Öğretmenler öğrencilerinin farklı özelliklerini kabul edip hepsinin tek tip davranış değişikliği göstermesini beklememeliler.
2-Öğretmen, öğrencilerinde gördükleri farklı davranış biçimlerini normal karşılamalı ve zorla değiştirmeye çalışmamalıdır.
3-Öğretmenler görünüşlerine ve lisan-ı hallerine çok dikkat etmelidirler. İyi bir rehber ve model olmalıdırlar.
4-Öğretmen perde ve gölge olmaktan kaçınmalı, sübjektif görüşlerden ziyade hakikate ve objektif görüşlere yer vermelidir.
5-‘Marifet iltifata tabidir’ hakikatine dikkat etmeli, öğretmen ve öğrenci arasında samimi diyaloglar geliştirmelidir.
6-Öğrenciler araştırmaya, kendi kendine öğrenmeye, kitap okumaya, bilhassa kâinat kitabını okumaya teşvik edilmelidir.
7-Öğrencilerin fikirlerine, görüşlerine ve bilhassa sorularına saygı göstermeli ve değer verip ilgilenilmelidirler.
8-Öğrencilerin hatalarına toleranslı olmalı ve yanlışlarını düzeltmelerine fırsat verilmelidir.
9-Herkes kendisini bir talebe olarak görmeli ve bu kâinat kitabının bir mütalaacısı olduğunu unutmamalıdır.
10-Daima müspet ve olumlu fikirler açıklamalı, menfi ve negatif yargılardan kaçınmalıdır.