Hz.Muhammed'in (a.s.) Peygamberliğini tasdik eden imzalar-5
“Şüphesiz Allah siz Ehl-i Beytten manevî kirleri gidermek ve sizi temizlemek istiyor” (Ahzab, 33/33).
Hz. Muhammed(a.s.)’in risaletini tasdik edenlerden birisi de, insanlık camiasında -peygamberlerden sonra- feraset, dirayet ve kemâlât hususunda en meşhur, en muhterem, en namdar, en dindar ve en keskin fikirli, Âl ve Ashâb adındaki şanlı iki büyük taifedir. Kemâl-i merakla ve gayet dikkat ve nihayet ciddiyetle bu zâtın bütün gizli ve âşikâr hallerini, fikirlerini, vaziyetlerini tahkik ve tetkik etmeleri neticesinde, bu zâtın dünyada en sadık/en doğru, en yüksek bir kişiliğe, en haklı ve hakikatli bir şahsiyete sahip olduğuna ittifakla ve icmâ ile sarsılmaz tasdikleri ve kuvvetli imanları, güneşin ziyasına delâlet eden gündüz gibi bir delildir.
"Eğer perde-i gayb açılsa yakînim ziyadeleşmeyecek" diyen İmam-ı Ali (r.a.) ve yerde iken Arş-ı Âzamı ve İsrafil'in azametli heykelini temâşâ eden Gavs-ı Âzam (k.s.) gibi keskin nazar ve gayb-bîn gözleri bulunan binler aktâb ve evliya-yı azîmeyi câmi ve Âl-i Muhammed nâmıyla şöhret-şiâr-ı âlem olan nurânî bir cemaatin icmâ ile onu tasdik etmeleri göz kamaştırıcı bir imzadır.
Hz. Ali’nin, Resulullah (a.s.m) hakkındaki bir şahadeti şöyledir: “O, insanların en cömerdi, insanların en geniş kalplisi, insanların en doğru sözlüsü, onların en ahde vefalısı, onların en yumuşak huylusu, insanların en soylusu idi. Onu ilk gören heybetinden korkardı. Onu yakından tanıyan ise ona âşık olurdu. Onu vasf eden kimse: ‘ne ondan önce, ne de ondan sonra, kendisinin bir benzerini gördüm’ derdi.”
Hz. Aişe validemizin şu şahadetinin büyüklüğüne bakın: “Onun ahlakı Kur’andı.”
Ve bu sözünü adeta tefsir ederken manzum olarak –mealen- şunları söylemiştir:
“Gözlerim asla görmedi senden daha güzelini
Hiçbir kadın doğurmadı senden daha mükemmelini
Sen her türlü kusurdan uzak olarak var edilmişin
Sanki sen nasıl istediysen öyle yaratılmışsın.”