Aylardır peşimize bırakmayan bir illet var. Malumunuz koranavirüs. Oğlum Yunus Emre’ye (4 yaşında) soruyorum, dışarıya neden çıkmıyoruz diye. Baba her yerde koronavirüs var diyor. Çocukların bile lügatine geçmiş bir kelime.
Salgının ülkemizde de artarak devam etmesi sonucu geçtiğimiz hafta sonu 2 günlük sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Yasağın, 2 saat kala ilan edilmesi sonucu, millet sokaklara döküldü. Fırın ve marketlerin önlerinde yaşanan izdiham, koronavirüsün yayılma riskini arttırdı. Kavgalar, gürültüler, patırtılar… Haliyle, görüntüler sosyal medyada hızla yayılırken tepkiler de çığ gibi büyüdü. Yaşanan süreç, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifa vermesine (kabul edilmedi) kadar geldi.
En çok da, Luppo markalı bir kekle markette sıra bekleyen bir kişinin ve 2 şişe kola alan bir kişinin fotoğrafı gündem oldu. Adeta hunharca bu kişilerin fotoğraflarını servis ettik sosyal medyadan. Vay efendim iki gün luppo yemeseydiniz, kola içmeseydiniz…
Eleştiriler haksız mı? Sonuna kadar haklı. Başta ben eleştiriyorum 2 günlük sokağa çıkma yasağı için marketleri, fırınları basanları. Hemen hemen çoğumuzun evinde 2 günlük hatta haftalık, ölmeyecek kadar yiyeceğimiz mevcutken, bu hunharca akın niye?
Peki, akın sadece luppo ya da kola alan kişilerden mi kaynaklanıyor? Binlerce kişi o gece keyfi (çerez, gazlı içecek, bisküvi, çikolata vb.) harcama yapmak için marketlere akın etti. Fatura da luppo ya da kola alırken kameraya yansıyan adamlara kesildi. (Bu arada değinmeden edemeyeceğim bir husus, luppo markası ne kadar para verse de bu denli reklamını yaptıramazdı. Her yerde luppo konuşulur oldu). O an kameralara onlar yakalandığı için onları konuştuk. Yakalanmayan niceleri var oysa ki.
Luppo alan adamı savunacak değilim. Konu zaten luppo da değil. Toplum olarak rahata, keyfiyete çok alıştık. Evimizde çerezimiz olmadan, içecek gazozumuz, bisküvimiz olmadan yapamaz hale geldik. Marketlerde en çok tüketilen ürünler abur cubur ürünler. Asıl mesele, temel ihtiyaçlarımızla keyfi ihtiyaçlarımızı ayıramamamız.
Peki yapılması gereken nedir? İçişleri Bakanımız kendini sorgulayıp istifasını sunuyorsa, bizler de halk olarak kendimizi sorgulamamız gerekiyor.
Aylardır sokağa çıkmayın deniliyor, koşarak çıkıyoruz.
Sadece 2 günlük sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor, marketleri yağmalıyoruz. Konunun buralara gelmesinin sebebi aslında yine kendimiz. Keşke herkes aynaya bakmasını bir bilebilse.
Bediüzzaman, “Ekmeksiz yaşarım ama hürriyetsiz yaşayamam” demiş. Bizler, “Ekmeksiz yaşarım keksiz yaşayamam”a getirdik işi. Nereden nerelere…
Sağlıcakla kalın…